diff --git a/ayetlerim-db-structure.sql b/ayetlerim-db-structure.sql new file mode 100644 index 0000000..1295b03 --- /dev/null +++ b/ayetlerim-db-structure.sql @@ -0,0 +1,37 @@ +SET SQL_MODE = "NO_AUTO_VALUE_ON_ZERO"; +SET time_zone = "+00:00"; + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `ayet` ( + `ayet_id` int(10) unsigned NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `tarih` int(10) unsigned NOT NULL, + `sure_no` varchar(10) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `sure_adi` varchar(20) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `ayet_meal` varchar(5000) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `ek_not` varchar(5000) COLLATE utf8_turkish_ci DEFAULT NULL, + PRIMARY KEY (`ayet_id`) +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=utf8 COLLATE=utf8_turkish_ci AUTO_INCREMENT=440 ; + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `ayet_tag` ( + `ayet_id` int(10) unsigned NOT NULL, + `tag_id` int(10) unsigned NOT NULL +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=latin1; + + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `gunun_ayeti` ( + `ulasilan_sayi` int(11) NOT NULL, + `duzenlenen_tarih` int(11) NOT NULL +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=latin1; + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `tag` ( + `tag_id` int(10) unsigned NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `tarih` int(10) unsigned NOT NULL, + `tag_adi` varchar(100) COLLATE utf8_turkish_ci DEFAULT NULL, + PRIMARY KEY (`tag_id`) +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=utf8 COLLATE=utf8_turkish_ci AUTO_INCREMENT=54 ; + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `yoneticiler` ( + `uye_id` int(11) NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `uye_adi` varchar(20) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `sifre` varchar(50) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + PRIMARY KEY (`uye_id`) +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=utf8 COLLATE=utf8_turkish_ci AUTO_INCREMENT=2 ; diff --git a/db_backup_9june.sql b/db_backup_9june.sql new file mode 100644 index 0000000..c92dcb6 --- /dev/null +++ b/db_backup_9june.sql @@ -0,0 +1,1845 @@ +-- phpMyAdmin SQL Dump +-- version 4.0.10.7 +-- http://www.phpmyadmin.net +-- +-- Anamakine: localhost +-- Üretim Zamanı: 09 Haz 2015, 18:16:26 +-- Sunucu sürümü: 5.5.42-cll +-- PHP Sürümü: 5.4.23 + +SET SQL_MODE = "NO_AUTO_VALUE_ON_ZERO"; +SET time_zone = "+00:00"; + + +/*!40101 SET @OLD_CHARACTER_SET_CLIENT=@@CHARACTER_SET_CLIENT */; +/*!40101 SET @OLD_CHARACTER_SET_RESULTS=@@CHARACTER_SET_RESULTS */; +/*!40101 SET @OLD_COLLATION_CONNECTION=@@COLLATION_CONNECTION */; +/*!40101 SET NAMES utf8 */; + +-- +-- Veritabanı: `burakerd_db` +-- + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `ayet` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `ayet` ( + `ayet_id` int(10) unsigned NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `tarih` int(10) unsigned NOT NULL, + `sure_no` varchar(10) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `sure_adi` varchar(20) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `ayet_meal` varchar(5000) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `ek_not` varchar(5000) COLLATE utf8_turkish_ci DEFAULT NULL, + PRIMARY KEY (`ayet_id`) +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=utf8 COLLATE=utf8_turkish_ci AUTO_INCREMENT=440 ; + +-- +-- Tablo döküm verisi `ayet` +-- + +INSERT INTO `ayet` (`ayet_id`, `tarih`, `sure_no`, `sure_adi`, `ayet_meal`, `ek_not`) VALUES +(77, 1409515570, '15-16', 'Hûd', 'Her kim dünya hayatını ve güzelliklerini isterse biz onlara amellerinin karşılığını orada tamamen öderiz. Bu hususta kendilerine bir densizlik yapılmaz.\r\n\r\nFakat onlar öyle kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşuna gitmiştir. Zaten bütün yaptıkları da batıldır.', ''), +(115, 1410128601, '71-72', 'Tevbe', 'Erkek ve kadın bütün müminler birbirlerinin dostları ve velileridirler. İyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirirler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah''a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunları Allah rahmetiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir.\r\n\r\nAllah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah''ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.', ''), +(116, 1409735615, '30-32', 'Fussilet', 'Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’dedilmekte olan cennetle sevinin.\r\n\r\n “Biz dünya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan ve çok merhametli olan Allah’tan bir ağırlama olarak, orada canlarınızın çektiği her şey var, istediğiniz her şey orada sizin için var.”', ''), +(117, 1409669073, '14-17', 'Alâ', 'Kendisini kötülüklerden arındıran (inkârdan ve isyandan) temizlenen, Rabbinin adını anıp namazı dosdoğru kılan kurtuluşa ermiştir.\r\n\r\nFakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz.\r\n\r\nOysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir', ''), +(118, 1409668513, '68-71', 'Zuhruf', '(Allah, şöyle der:) “Ey âyetlerimize iman eden ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de.”\r\n\r\n“Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz.”\r\n\r\nOnların etrafında yiyecek ve içecekler altın tepsiler ve kadehlerle dolaştırılır. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı herşey vardır. Siz orada ebedi olarak kalacaksınız.\r\n\r\nİşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.\r\n\r\n', ''), +(119, 1409667975, '26-28', 'Meâric', 'Onlar ki ceza gününü tasdik ederler.\r\nRablerinin azabından korkarlar.\r\nÇünkü Rablerinin azabından emin olunmaz.', ''), +(120, 1409667728, '17', 'Zümer', 'Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allah''a yönelenlere gelince, müjde onlaradır. Haydi müjdele kullarımı.', ''), +(121, 1409667566, '22-24', 'Rad', 'Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: "Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" derler.', ''), +(122, 1409667430, '207', 'Bakara', 'Yine insanlardan kimi de vardır ki, Allah''ın rızasına ermek için kendini feda eder. Allah ise kullarına çok merhametlidir.', ''), +(123, 1409667304, '27-30', 'Fecr', 'Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!\r\n“Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!“\r\n"(İyi) kullarımın arasına gir.”\r\n“Cennetime gir.”', 'Yâ eyyetuhâ-nnefsu-lmutme-inne(tu)\r\nİrci’î ilâ rabbiki râdiyeten merdiyye(ten)\r\nFedḣulî fî ‘ibâdî\r\nVedḣulî cennetî'), +(124, 1409666695, '27', 'İbrahim', 'Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.', ''), +(125, 1409956867, '39', 'Yusuf', '"Ey benim zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı birçok tanrılar mı daha hayırlı, yoksa herşeye hakim ve galip olan bir tek Allah mı?"', ''), +(126, 1410124706, '5-7', 'Beled', 'İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?\r\n\r\n“Yığınla mal harcadım” diyor.\r\n\r\nKendisini kimsenin görmediğini mi sanıyor?', ''), +(127, 1409985591, '51-52', 'Furkan', '(Resulüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.\r\n\r\n(Fakat evrensel uyarıcılık görevini sana verdik..) O halde, kafirlere boyun eğme ve bununla (Kur''an ile) onlara karşı olanca gücünle büyük bir savaş ver!', ''), +(129, 1410011877, '7-8', 'Şuarâ', 'Yeryüzünü görmediler mi? Orada her güzel çift (ve cins)ten nice bitkiler yetiştirdik.\r\n\r\nŞübhesiz bunda, (Allah''ın kudretine) apaçık bir delil vardır. Buna rağmen onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.', ''), +(130, 1410036218, '48', 'İbrahim', 'O gün yeryüzü bir başka yere, gökler, başka göklere çevirilecek ve bütün varlıklar, kabirlerinden çıkıp bir ve gücüne karşı durulmaz olan Allah''ın huzuruna toplanacaklardır.', ''), +(131, 1410036806, '123-127', 'Tâ-Hâ', 'Allah (onlara) şöyle dedi: "Birbirinize düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennetten) inin. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve (ahirette) zahmet çekmez.\r\n\r\nHer kim de benim zikrimden (Kur''ân''dan) yüz çevirirse, (bilsin ki) ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz.\r\n\r\n(O zaman Kur''ândan yüz çeviren kimse) "Rabbim! beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.\r\n\r\nAllah: "Böyledir, sana âyetlerimiz gelmişti de onları sen unutmuştun, bugün de öylece unutulursun" der.\r\n\r\nİşte haddi aşanları, Rabbinin âyetlerine inanmayanları biz böyle cezalandırırız. Ve muhakkak ki ahiret azabı (dünya azabından) daha şiddetli ve daha devamlıdır.', ''), +(132, 1410090954, '37-38', 'Kehf', 'Bunun üzerine kendisiyle münakaşa eden arkadaşı da ona şöyle dedi: "Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun?\r\n\r\n"Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak koşmam."', ''), +(133, 1410491212, '6-12', 'İnfitâr', 'Ey insan! İhsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?\r\n\r\nO Allah ki seni yarattı, seni düzgün ve dengeli kılıp, ölçülü bir biçim verdi.\r\n\r\nSeni istediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu.\r\n\r\nHayır! Siz yine de dini yalanlıyorsunuz.\r\n\r\nŞunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler var,\r\n\r\nDeğerli yazıcılar var,\r\n\r\nOnlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.', ''), +(134, 1410167713, '2', 'Mümin', '2,3. (Bu) Kitâb''ın (Kur''ân''ın) indirilişi, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Alîm(hakkıyla bilen), günahı bağışlayan, tevbeyi kabûl eden, azâbı pek şiddetli ve çok lütuf sâhibi olan Allah tarafındandır. O''ndan başka ilâh yoktur. Dönüş ancak O''nadır.', ''), +(135, 1410185146, '205-207', 'Şuarâ', 'Gördün ya artık onlara senelerce zevk ettirsek,\r\n\r\nSonra kendilerine vaad edilen (azab) gelip çatarsa,\r\n\r\nO yaşadıkları zevkin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.', ''), +(136, 1414038821, '70-83', 'Şuarâ', 'Hani o, babasına ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.\r\n\r\n"Birtakım putlara taparız da onlar sayesinde toplanırız" dediler.\r\n\r\nİbrahim "Peki, dedi, yalvardığınızda onlar sizi işitiyorlar mı?"\r\n\r\n"Veya size fayda veya zararları olur mu?"\r\n\r\n"Yok, dediler, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk."\r\n\r\n75,76. İbrahim dedi ki: "İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?"\r\n\r\n"Hep onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)"\r\n"O ki, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir,"\r\n\r\n"Beni yediren, içirendir,"\r\n\r\n"Hastalandığım zaman bana O, şifâ verir."\r\n\r\n"O ki, benim canımı alacak, sonra diriltecektir. "\r\n\r\n"Ve hesap günü, hatamı bağışlayacağını umduğumdur."\r\n\r\n"Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiler (zümresin)e kat."', ''), +(137, 1410231381, '217-218', 'Şuarâ', 'Sen O, mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan.\r\n\r\nO ki, (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor.', ''), +(138, 1410231536, '221-223', 'Şuarâ', 'Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi?\r\n\r\n(Onlar) iftirâya düşkün, çok günahkâr olan herkesin üzerine iner.\r\n\r\n(Onlar ise şeytanlara) kulak verirler; bunların çoğu da yalancıdırlar.', ''), +(139, 1410233597, '36-40', 'Kıyamet', 'İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!\r\n\r\nO, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi?\r\n\r\nSonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.\r\n\r\nOndan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.\r\n\r\nPeki, (bunları yapan) Allah''ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?', ''), +(141, 1412234393, '23', 'Mülk', 'De ki: “Sizi inşa edip yaratan, size kulak, gözler ve gönüller veren O''dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?”', ''), +(142, 1410234802, '26-35', 'Kıyamet', 'Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,\r\n\r\n"Tedavi edebilecek kimdir?" denir.\r\n\r\n(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.\r\n\r\nVe bacak bacağa dolaşır.\r\n\r\nİşte o gün sevkedilecek yer, sadece Rabbinin huzurudur. \r\n\r\nİşte o, (Peygamber''in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.\r\n\r\nAksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.\r\n\r\nSonra da çalım sata sata yürüyerek kendi ehline (taraftarlarına) gitmişti.\r\n\r\nLayıktır (o azap) sana, layık!\r\n\r\nEvet, layıktır sana (o azap) layık!', ''), +(143, 1410249105, '3-4', 'Âl-i İmrân', '(O,) sana Kitâb''ı (Kur''ân''ı), kendinden öncekileri (diğer kitabları) tasdîk edici olarak hak ile indirdi; daha önce de, insanlara bir hidâyet olarak Tevrât ile İncîl''i indirdi, böylece Furkan''ı (hak ile bâtılı ayıran bütün kitabları) indirdi. Şübhesiz Allah''ın âyetlerini inkâr edenler yok mu, onlar için pek şiddetli bir azab vardır. Hâlbuki Allah, Azîz (kudreti dâimâ galib gelen)dir, intikam sâhibi (yapılan haksızlıkları cezâsız bırakmayan)dır.\r\n\r\n3,4. (O,) sana Kitâb''ı (Kur''ân''ı), kendinden öncekileri (diğer kitabları) tasdîk edici olarak hak ile indirdi; daha önce de, insanlara bir hidâyet olarak Tevrât ile İncîl''i indirdi, böylece Furkan''ı (hak ile bâtılı ayıran bütün kitabları) indirdi. Şübhesiz Allah''ın âyetlerini inkâr edenler yok mu, onlar için pek şiddetli bir azab vardır. Hâlbuki Allah, Azîz (kudreti dâimâ galib gelen)dir, intikam sâhibi (yapılan haksızlıkları cezâsız bırakmayan)dır.', ''), +(145, 1410249144, '7', 'Âl-i İmrân', 'Sana bu kitabı indiren O''dur. Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne çıkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te''vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler. Halbuki onun te''vilini Allah''dan başka kimse bilmez. İlimde uzman olanlar, "Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır." derler. Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez.', ''), +(146, 1410249504, '112', 'Hûd', 'İşte bundan dolayı emrolunduğun gibi doğru ol! Beraberindeki tevbe edenler de (doğru olsunlar). Aşırı gitmeyin! Muhakkak ki O, bütün yaptıklarınızı görüp durmaktadır.', ''), +(147, 1410249656, '20-21', 'Enâm', 'Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, Peygamber''i, kendi oğullarını bildikleri gibi, bilirler. Kendilerine yazık edenler var ya! İşte onlar iman etmezler.\r\n\r\nAllah''a iftira ederek yalan uydurandan veya âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Hiç şüphe yok ki zalimler kurtuluşa eremezler.', ''), +(148, 1410267259, '24', 'Yunus', 'Dünya hayatının misali şöyledir: Gökten indirdiğimiz su ile, insanların ve hayvanların yediği bitkiler birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü süslerini takınıp süslendiği ve sahipleri kendilerini ona gücü yeter sandıkları bir sırada, geceleyin veya gündüzün, ona emrimiz gelivermiştir, ansızın ona öyle bir tırpan atıvermişiz de sanki bir gün önce orada hiçbir şenlik yokmuş gibi oluvermiştir. Düşünen bir kavim için âyetlerimizi işte böyle açıklarız.', ''), +(149, 1410267414, '26', 'Rad', 'Allah, rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Hâlbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.', ''), +(150, 1410267524, '27', 'İnsan', 'Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar.', ''), +(152, 1410267552, '83', 'Zuhruf', 'Şimdi sen bırak onları, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar oynasınlar.', ''), +(153, 1410267589, '117', 'Nahl', 'Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acıklı bir azab vardır.', ''), +(154, 1410267637, '96', 'Bakara', 'Elbette onları insanların hayata en hırslı, en düşkün olanları olarak bulacak, hatta müşriklerden bile daha düşkün bulacaksın. Onların her biri bin sene ömür sürmeyi arzular, oysa uzun yaşamak kendisini azaptan kurtarıp uzaklaştıracak değildir. Allah, onların neler yaptığını görüp duruyor.', ''), +(155, 1410267686, '107-109', 'Nahl', 'Bu (azab) şundan dolayıdır ki, onlar, dünya hayatını sevmiş ve onu ahirete tercih etmişlerdir. Allah da kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.\r\n\r\nBunlar, o kimselerdir ki; Allah kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir. Ve onlar, gafillerin ta kendileridir.\r\n\r\nHiç şüphesiz onlar, ahirette perişan olup hüsrana uğrayanların ta kendileridir.', ''), +(156, 1410267718, '30', 'İsrâ', 'Gerçekten senin Rabbin, kullarından dilediğinin rızkını genişletir ve dilediğini kısar. Şüphesiz ki Allah, kullarının durumlarından haberdardır, her şeyi görendir.', ''), +(157, 1410267755, '20', 'Ahkaf', 'İnkâr edenler ateşe arzedilecekleri gün onlara: "Siz dünya hayatınızda bütün güzel şeylerinizi harcadınız, onların zevkini sürdünüz, artık bugün yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanız ve yoldan çıkmış olmanızdan dolayı aşağılayıcı bir azabla cezalandırılacaksınız." (denir).', ''), +(158, 1410267932, '18-19', 'İsrâ', 'Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.\r\n\r\nKim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları makbuldür.', ''), +(159, 1410268049, '45-46', 'Kehf', 'Ey Muhammed! Sen onlara dünya hayatının misalini ver. Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkileri (her renk ve çiçekten) birbirine karışmış, nihayet bir çöp kırıntısı olmuştur. Rüzgarlar onu savurur gider. Allah her şeye muktedirdir.\r\n\r\nMal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katında, sevabca da hayırlıdır, ümid yönünden de daha hayırlıdır.', ''), +(160, 1410491863, '7-15', 'İnşikak', 'Kimin kitabı sağından verilirse,\r\n\r\nKolay bir hesapla hesaba çekilecek;\r\n\r\nVe sevinçli olarak ailesine dönecektir.\r\n\r\nKimin de kitabı arkasından verilirse,\r\n\r\nDerhal yok olmayı isteyecek,\r\n\r\nVe alevli ateşe girecektir.\r\n\r\nZira o, (dünyada) ailesi içinde (mal-mülk sebebiyle) şımarmıştı. *\r\n\r\nO hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı.\r\n\r\nOysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.', ''), +(161, 1410268250, '32', 'Zuhruf', 'Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik. Birbirlerine işlerini gördürsünler diye biz onların bir kısmını diğerlerinden derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.', ''), +(162, 1410268289, '12', 'Muhammed', 'Şüphesiz ki, Allah iman edip salih amel işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. İnkâr edenler ise dünyada zevk edip geçinirler. Hayvanların yediği gibi yerler. Onların varacakları yer ateştir.', ''), +(163, 1410491302, '29-36', 'Mutaffifin', 'Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.\r\n\r\nOnlarla karşılaştıklarında kaş göz hareketiyle alay ederlerdi.\r\n\r\nAilelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.\r\n\r\nMüminleri gördüklerinde: "Şüphesiz bunlar sapıtmış" derlerdi.\r\n\r\nHalbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.\r\n\r\nİşte o gün (ahirette) de iman edenler kâfirlere gülerler.\r\n\r\nKoltuklar üzerinde etrafa bakarlar.\r\n\r\nKafirler yaptıklarının cezasını buldular mı! (Elbette buldular.)', ''), +(164, 1410491434, '10-17', 'Mutaffifin', 'O gün vay haline yalancıların!\r\n\r\nKi onlar, ceza gününü yalan sayarlar.\r\n\r\nOnu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar.\r\n\r\nBöyle birine ayetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" derdi.\r\n\r\nHayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.\r\n\r\nHayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O''nu görmekten) mahrum kalmışlardır. *\r\n\r\nSonra onlar cehenneme girerler.\r\n\r\nSonra onlara: "İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur" denilir.', ''), +(165, 1410492263, '13-16', 'Bürûc', '', ''), +(166, 1410507632, '21-26', 'Gâşiye', 'O halde (Resulüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin.\r\n\r\nOnların üzerinde bir zorba değilsin.\r\n\r\nAncak yüz çevirir inkâr ederse,\r\n\r\nİşte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır.\r\n\r\nŞüphesiz onların dönüşü sadece bizedir.\r\n\r\nSonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.', ''), +(167, 1410514881, '97', 'Nahl', 'Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükafatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.', ''), +(168, 1410514844, '3', 'Nisâ', 'Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.[105] Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. *', ''), +(169, 1410514819, '13', 'Hucurât', 'Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O''ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır. *', ''), +(170, 1410514789, '32', 'Nisâ', 'Allah''ın sizi, birbirinizden üstün kıldığı şeyleri (başkasında olup da sizde olmayanı) hasretle arzu etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri var, kadınların da kazandıklarından nasipleri var. Allah''tan lütfunu isteyin; şüphesiz Allah her şeyi bilmektedir. *', ''), +(171, 1410514752, '21', 'Rûm', 'Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O''nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.', ''), +(173, 1410514720, '187', 'Bakara', 'Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah''ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. Bunlar Allah''ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah ayetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar. *', ''), +(174, 1410514691, '35', 'Ahzâb', 'Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah''ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.', ''), +(175, 1410526963, '186', 'Âl-i İmrân', 'Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takva gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.', ''), +(176, 1410527321, '139', 'Âl-i İmrân', 'Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.', ''), +(177, 1410527391, '137-138', 'Âl-i İmrân', 'Sizden önce nice (milletler hakkında) ilahi kanunlar gelip geçmiştir. Onun için, yeryüzünde gezin dolaşın da (Allah''ın ayetlerini) yalan sayanların akıbeti ne olmuş, görün!\r\n\r\nBu (Kur''an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür.', ''), +(178, 1410527727, '47-50', 'Duhân', '(Allah zebanilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin!\r\n\r\nSonra başına azap olarak kaynar su dökün!\r\n\r\n(Ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin!\r\n\r\nİşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.', ''), +(179, 1410527776, '33-35', 'Zuhruf', 'Eğer bütün insanlar (kâfirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık.\r\n\r\n34,35. Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın süslemeler yapardık. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir. Rabbinin katında ahiret ise, O’na karşı gelmekten sakınanlarındır.', ''), +(180, 1410527806, '34', 'Enbiyâ', 'Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedilik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedi mi kalacaklar?', ''), +(181, 1410527867, '25-29', 'Duhân', 'Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.\r\n\r\nNice ekinler, nice güzel konaklar!\r\n\r\nZevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!\r\n\r\nİşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.\r\n\r\nGök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.', ''), +(182, 1416488542, '200-202', 'Bakara', 'Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah''ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.\r\n\r\nOnlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler.\r\n\r\nİşte onlar için, kazandıklarından büyük bir nasip vardır. (Şüphesiz) Allah''ın hesabı çok süratlidir.', ''), +(183, 1410528187, '53-61', 'Zümer', 'De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah''ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. *\r\n\r\nSize azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O''na teslim olun, sonra size yardım edilmez.\r\n\r\nSiz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur''an''a) tabi olun.\r\n\r\nKişinin: Allah''a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!\r\n\r\nYahut şöyle diyecektir:" Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".\r\n\r\nVeya azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkan bulunsa da iyilerden olsam!" demesinden.\r\n\r\nHayır (dönemeyeceksin)! Âyetlerim sana gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkarcılardan olmuştun.\r\n\r\nKıyamet gününde Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Kibirlenenlerin kalacağı yer cehennemde değil midir? *\r\n\r\nAllah, takva sahiplerini kurtuluşa erdirir. Onlara hiçbir fenalık dokunmaz. Onlar mahzun da olmazlar.', ''), +(184, 1410528227, '131', 'Tâ-Hâ', 'Onlardan bazı kesimlere, kendilerini sınamak için dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır.', ''), +(185, 1410528696, '11', 'Rad', 'Onun önünde ve arkasında Allah''ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır. Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların Allah''tan başka yardımcıları da yoktur. ', ''), +(186, 1410531808, '29', 'Kehf', 'Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepe çevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri!', ''), +(187, 1410532341, '47-49', 'Kehf', '(Düşün) o günü ki, dağları yerinden götürürüz ve yeryüzünün çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları (tüm ölüleri) mahşerde toplamış olacağız.\r\n\r\nVe hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna çıkarılmışlardır: Andolsun ki sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Oysa size vadedilenlerin tahakkuk edeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız, değil mi? *\r\n\r\nKitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!" BöyIece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.', ''), +(189, 1412565357, '54-59', 'Kehf', 'Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.\r\n\r\nİnsanlara hidayet geldikten sonra onların inanmalarına ve Rab’lerinden mağfiret dilemelerine, ancak, öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesi, ya da kendilerine azabın göz göre göre gelmesi (yönündeki beklentileri) engel olmuştur.\r\n\r\nBiz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkâr edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler. Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.\r\n\r\nKim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.[329] *\r\n\r\nRabbin, çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir. Eğer yaptıkları yüzünden onları (dünyada) cezaya çarptırsaydı, elbette azaplarını çarçabuk verirdi. Hayır, onlar için belirlenmiş bir gün vardır ki (o gün gelince) hiçbir kurtuluş çaresi bulamazlar.\r\n\r\nİşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler.. Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik.', ''), +(190, 1410665664, '4-5', 'Neml', 'Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar.\r\n\r\nOnlar, azabın en kötüsü kendilerine has olan kimselerdir. Onlar ahirette en çok ziyana uğrayanlardır.', ''), +(191, 1410756079, '125', 'Nahl', '(Resulüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir. *', ''), +(192, 1410777608, '59-65', 'Neml', '(Resulüm!) de ki: "Hamd olsun Allah''a, selam olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı hayırlı, yoksa O''na koştukları ortaklar mı?"\r\n\r\n(Onlar mı hayırlı) yoksa, gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? Çünkü biz onunla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirmişizdir. Allah''la beraber başka bir ilâh mı var! Doğrusu onlar sapıklıkta devameden bir güruhtur.\r\n\r\n(Onlar mı hayırlı) yoksa, yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarında nehirler akıtan, onun için sabit dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan mı? Allah''ın yanında başka bir ilâh mı var? Hayır onların çoğu (hakikatları) bilmiyorlar.\r\n\r\n(Onlar mı hayırlı) yoksa, kendine yalvardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mı? Allah''ın yanında başka bir ilâh mı var? Ne kıt düşünüyorsunuz!\r\n\r\n(Onlar mı hayırlı) yoksa, karanın ve denizin karanlıkları içinde size yolu bulduran, rahmetinin (yağmurun) önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderen mi? Allah''ın yanında başka bir ilâh mı var? Allah onların koştukları ortaklardan çok yücedir, münezzehtir.\r\n\r\n(Onlar mı hayırlı) yoksa, önce yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten, hem yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka bir ilâh mı var? De ki: Eğer doğru söylüyorsanız, siz kesin delilinizi getirin haydi!\r\n\r\nDe ki: Göklerde ve yerde Allah''tan başka kimse gaybı bilmez. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.', ''), +(193, 1410777937, '73-74', 'Neml', 'Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.\r\n\r\nRabbin elbette onların sinelerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.', ''), +(194, 1410778097, '76-78', 'Neml', 'Haberiniz olsun ki bu Kur''ân, İsrail oğullarına, hakkında ihtilaf edegeldikleri şeylerin pek çoğunu anlatmaktadır.\r\n\r\nVe o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir.\r\n\r\nRabbin şüphesiz, onlar arasında kendi hükmünü verecektir. O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir.', ''), +(195, 1410778855, '67-70', 'Neml', '', ''), +(196, 1410779250, '88', 'Neml', 'Sen dağları görürsün de, onları yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutların yürümesi gibi yürümektedirler. (Bu,) her şeyi sapasağlam yapan Allah''ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır. *', ''), +(197, 1410779369, '79-81', 'Neml', 'O halde sen Allah''a güvenip dayan. Çünkü sen apaçık hakikat üzeresin.\r\n\r\nBil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da daveti duyuramazsın.\r\n\r\nSen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getiremezsin. Ancak ayetlerimize inanıp da teslim olanlara duyurabilirsin.', ''), +(198, 1410806961, '8', 'Mümtehine', 'Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever.', ''), +(199, 1410945057, '59', 'Âl-i İmrân', 'Doğrusu Allah katında İsa''nın (yaratılışındaki) durumu, Âdem''in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona "ol!" dedi, o da oluverdi.', ''), +(200, 1410945127, '17', 'Mâide', '"Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih''dir" diyenler andolsun ki kafir olmuşlardır. De ki: Öyleyse Allah, Meryem oğlu Mesih''i, anasını ve yeryüzündekilerin hepsini imha etmek isterse Allah''a kim bir şey yapabilecektir (O''na kim bir şeyle engel olabilecektir)! Göklerde, yerde ve ikisi arasında ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah''a aittir. O dilediğini yaratır ve Allah her şeye tam manasıyle kadirdir.', ''), +(201, 1410945171, '72-75', 'Mâide', 'Andolsun ki "Allah, kesinlikle Meryem oğlu Mesih''tir" diyenler kafir olmuşlardır. Halbuki Mesih "Ey İsrailoğulları! Rabbim ve Rabbiniz olan Allah''a kulluk ediniz. Biliniz ki kim Allah''a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcılar yoktur" demişti.\r\n\r\nAndolsun "Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler de kafir olmuşlardır. Halbuki bir tek Allah''dan başka hiçbir tanrı yoktur. Eğer diye geldiklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kafir olanlara acı bir azap isabet edecektir.\r\n\r\nHala Allah''a tevbe edip O''ndan bağışlanmayı dilemiyecekler mi? Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.\r\n\r\nMeryem oğlu Mesih ancak bir resuldür. Ondan önce de (birçok) resuller gelip geçmiştir. Anası da çok doğru bir kadındır. Her ikisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara delilleri nasıl açıklıyoruz, sonra bak nasıl (haktan) yüz çeviriyorlar. *', ''), +(202, 1410946238, '15', 'Zuhruf', 'Buna rağmen insanlar, Allah''ın kullarından bir kısmını O''nun bir parçası saydılar. Gerçekten de insan apaçık bir nankördür.', ''), +(203, 1410947656, '112-114', 'Âl-i İmrân', 'Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Meğer ki Allah''ın ipine ve insanlar (müminler)ın ahdine sığınmış olsunlar. Onlar Allah''ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi, onların Allah''ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleridir. Ayrıca isyan etmiş ve haddi de aşmışlardı.\r\n\r\nHepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardır ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah''ın âyetlerini okurlar.\r\n\r\nAllah''a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır.', ''), +(204, 1411013270, '45-50', 'Kasas', 'Bilakis, Biz onlarla senin aranızda birçok nesiller yarattık ve onlardan sonra birçok çağlar geçip gitti. Sen Medyen halkı arasında oturmuş da, âyetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş de değilsin. Fakat seni resul olarak Biz gönderdik ve bunları Biz vahyettik de o sebeple biliyorsun.\r\n\r\nHem Biz Mûsa''ya seslendiğimiz zaman sen dağın yanında da değildin, fakat düşünüp ders alsınlar diye, daha önce kendilerini uyarmak üzere peygamber gelmemiş olan bir halkı uyarıp aydınlatman için, Rabbin tarafından bir rahmet eseri olarak seni resul yapıp orada cereyan eden şeyleri sana bildirdik. [26, 10; 79, 16; 19, 52]\r\n\r\nEğer senin halkın inkâr ve isyanları yüzünden kıyamet günü duruşmasında başlarına azap geldiğinde: “Ey Ulu Rabbimiz, dünyada iken bize de peygamber göndermiş olsaydın, biz de âyetlerine uyarak müminler arasına dahil olurduk! ” demesinler diye seni resul gönderdik. [6, 156-157; 5, 19; 4, 165]\r\n\r\nBuna rağmen yine de kendilerine tarafımızdan hakikat, (yani Kur''ân ve Peygamber) gelince: “Mûsa''ya verilen mûcizelerin benzeri ona da verilse ya! ” diyorlar. Oysa daha önce Mûsâ''ya verilen vahyi de inkâr etmemişler miydi? Ve hatta: “Bunlar, birbirini destekleyen iki sihir (aldatmaca) biz hepsini reddediyoruz! ” demişlerdi. [10, 78; 23, 48; 74, 24]\r\n\r\nDe ki: Bu iddianızda tutarlı iseniz, bu iki kitaptan daha doğru, daha mûteber olup, Allah tarafından gelmiş olan başka bir kitap gösterin ona tâbi olayım! ” [6, 91-92; 6, 155; 5, 44; 46, 30]\r\n\r\nEğer senin bu dâvetini kabul etmezlerse, bil ki onlar sadece heva ve heveslerine uymaktadırlar. Halbuki Allah tarafından bir delil olmaksızın kendi heva ve hevesine tâbi olandan daha şaşkın ve sapkın kimse olabilir mi? Allah, zulmü kendine meslek edinen kimseleri hidâyet etmez, emellerine ulaştırmaz.', ''), +(205, 1411046395, '8-9', 'Saf', 'Onlar ağızlarıyla Allah''ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. \r\n\r\nMüşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O''dur.', ''), +(206, 1411099318, '58-59', 'Kasas', 'Biz, refahından şımarmış nice memleketi helak etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz varis olmuşuzdur.\r\n\r\nRabbin, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezine göndermedikçe, o memleketleri helak edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helak etmişizdir. *', ''), +(207, 1411099388, '60-61', 'Kasas', 'Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hala buna aklınız ermeyecek mi?\r\n\r\nŞu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse, (sırf) dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde (azap için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?', ''), +(208, 1411100067, '76-83', 'Kasas', 'Karun, Musa''nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlükuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez. *\r\n\r\nAllah''ın sana verdiğinden (O''nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez. *\r\n\r\nKarun ise: O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demişti. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).\r\n\r\nDerken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun''a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.\r\n\r\nKendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah''ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.\r\n\r\nNihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah''a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.\r\n\r\nDaha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkarcılar iflah olmazmış! demeye başladılar.\r\n\r\nİşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.', ''), +(209, 1411100287, '88', 'Kasas', 'Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O''ndan başka tanrı yoktur. O''nun zatından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O''nundur ve siz ancak O''na döndürüleceksiniz. *', ''), +(210, 1411205682, '11', 'Şûrâ', 'O, gökleri ve yeri yaratandır. Size kendinizden[480] eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu sûretle sizi üretiyor. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. *', ''), +(211, 1411217303, '21-22', 'Bakara', 'Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız.\r\n\r\nO, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah’a ortaklar koşmayın.', ''), +(213, 1411219843, '46', 'Nâziât', 'Kıyamet gününü gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar. (Naziat 46)', 'Evet Bâki-i Hakikî''nin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir sâniye, bir senedir. Eğer onun yolunda olmazsa, bir sene bir sâniyedir. Belki onun yolunda bir sâniye, lâyemuttur, çok senelerdir. Ve dünya cihetinde ehl-i gafletin yüz senesi, bir sâniye hükmüne geçer.\r\n(3. Lema)\r\n'), +(214, 1411317644, '1-7', 'Ankebût', 'Elif Lâm Mîm. \r\n\r\nİnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.\r\n\r\nAndolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.\r\n\r\nYoksa kötülük yapanlar, bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sandılar. Ne kötü hükmediyorlar!\r\n\r\nHer kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.\r\n\r\nHer kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlere muhtaç değildir.\r\n\r\nİman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.', ''), +(215, 1411318094, '10-11', 'Ankebût', 'İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım gelecek olsa mutlaka, “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?\r\n\r\nAllah, elbette kendisine iman edenleri de bilir ve elbette münafıkları da bilir.', ''), +(216, 1411318490, '13', 'Ankebût', 'Andolsun, onlar mutlaka kendi yüklerini ve kendi yükleriyle beraber nice ağır yükleri yükleneceklerdir. Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet günü şüphesiz, sorguya çekileceklerdir.', ''), +(217, 1411318895, '17-18', 'Ankebût', '“Siz, Allah’ı bırakarak ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Allah’ı bırakarak taptıklarınızın size hiçbir rızık vermeye güçleri yetmez. Öyle ise rızkı Allah’ın katında arayın. O’na kulluk edin ve O’na şükredin. Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.”\r\n\r\n“Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir.”', ''), +(218, 1411319206, '19-22', 'Ankebût', 'Onlar, Allah’ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığını, sonra onu nasıl tekrarladığını görmüyorlar mı? Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.[418] *\r\n\r\nDe ki: “Yeryüzünde dolaşın da Allah’ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.”\r\n\r\nO, dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder. Ancak O’na döndürüleceksiniz.\r\n\r\nSiz, yerde de gökte de (Allah’ı) âciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır.', ''), +(219, 1411359792, '41-44', 'Ankebût', 'Allah''tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. Örümcek bir yuva edinir; halbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi! *\r\n\r\nAllah, onlar''ın kendisini bırakıp da hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.\r\n\r\nİşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir. *\r\n\r\nAllah, gökleri ve yeri hak olarak (yerli yerince) yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için (Allah''ın varlık ve kudretine) bir nişane bulunmaktadır.', ''), +(220, 1411359844, '45', 'Ankebût', '(Resulüm!) Sana vahyedilen Kitab''ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah''ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. *', ''), +(221, 1411617473, '46-52', 'Ankebût', 'İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O’na teslim olmuş kimseleriz.”\r\n\r\nİşte böylece biz sana kitabı indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar (Kitap ehlinden çağdaşın olanlar)dan da ona inananlar vardır. Bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr ederler.\r\n\r\nSen şu Kur’an’dan önce hiçbir kitap okumuyor ve onu sağ elinle yazmıyordun. (Okuyup yazsaydın) o takdirde batıl peşinde koşanlar, şüpheye düşerlerdi.\r\n\r\nHayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.\r\n\r\nDediler ki: “Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!” De ki: “Mucizeler ancak Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”\r\n\r\nKendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi?[419] Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır. *\r\n\r\nDe ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olanları bilir. Batıla inanıp Allah’ı inkâr edenler var ya; işte onlar asıl ziyana uğrayanlardır.”', ''), +(222, 1417192436, '16-18', 'Teğabün', 'O hâlde, gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz için harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.\r\n\r\nEğer siz Allah’a güzel bir borç verirseniz, Allah onu size, kat kat öder ve sizi bağışlar. Allah, şükrün karşılığını verendir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir).\r\n\r\nO, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.', ''), +(223, 1411748212, '11', 'Teğabün', 'Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya iletir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.', ''), +(224, 1411871819, '75-76', 'Nisâ', 'Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?\r\n\r\nİman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tâğût[125] yolunda savaşırlar. O hâlde, siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır. *', ''), +(225, 1411872965, '60-61', 'Enfâl', 'Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.\r\n\r\nEğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.', ''); +INSERT INTO `ayet` (`ayet_id`, `tarih`, `sure_no`, `sure_adi`, `ayet_meal`, `ek_not`) VALUES +(226, 1411873338, '64-67', 'Enfâl', 'Ey Peygamber! Sana ve sana tabi olan mü’minlere Allah yeter.\r\n\r\nEy Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.\r\n\r\nŞimdi ise, Allah yükünüzü hafifletti ve sizde muhakkak bir zaaf olduğunu bildi. Eğer içinizde sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) bin kişi olursa, Allah’ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah, sabredenlerle beraberdir.\r\n\r\nYeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.[253] *', ''), +(227, 1411873392, '72-75', 'Enfâl', 'İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin velileridir. İman edip hicret etmeyenlere gelince, hicret edinceye kadar, onların velayetleri size ait değildir. Eğer din konusunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavme karşı olmadıkça, yardım etmek üzerinize borçtur. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.\r\n\r\nİnkâr edenler de birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunların gereğini yapmazsanız, yeryüzünde bir karışıklık ve büyük bir bozulma olur.\r\n\r\nİman edip hicret eden ve Allah yolunda cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek mü’minlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.\r\n\r\nDaha sonra iman edip hicret eden ve sizinle birlikte cihad edenlere gelince, işte onlar da sizdendir. Allah’ın kitabınca, kan akrabaları birbirlerine (varis olmaya) daha lâyıktırlar. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.', ''), +(228, 1411873563, '12-16', 'Tevbe', 'Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün elebaşlarıyla savaşın. Çünkü onlar yeminlerine riayet etmeyen kimselerdir. Umulur ki, vazgeçerler.\r\n\r\nYeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Oysa Allah, -eğer siz gerçek mü’minler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.\r\n\r\n14,15. Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.\r\n\r\nYoksa; Allah içinizden, Allah’tan, Resûlünden ve mü’minlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeksizin cihad edenleri ayırt etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.', ''), +(229, 1412021777, '190-194', 'Bakara', 'Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin.[55] Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.\r\n\r\nOnları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir. *\r\n\r\nEğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.\r\n\r\nHiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır.\r\n\r\nHaram ay, haram aya karşılıktır.[56] Hürmetler (saygı gösterilmesi gereken şeyler) kısas kuralına tabidir. O hâlde kim size saldırırsa, size saldırdığı gibi siz de ona saldırın, (fakat ileri gitmeyin). Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.[57] *', 'Burada savaşılması emredilenler de 1 90. ayetteki topluluk, yani müslümanlara karşı savaş açanlardır. Ayetteki fitne kelimesi eski müfessirlerin çoğu tarafindan "Allah''a ortak koşma, inkar etme (küfür)" şeklinde açıklanmıştır (bk. Taberî, II, 1 94; Zemahşerî, l, 118; evkanî, l, 210). Fahreddin er-Razî ise buradaki fitne kelimesiyle ilgili iki farklı açıklama getirmektedir: 1. Müslümanları dinlerinden döndürme tehlikesi ve riski, bu yöndeki baskılar, tertipler. 2. Düşman tarafindan gelebilecek toplu saldırı riski. Razî''nin naklettiği iki yoruma göre de ayetteki savaş buyruğunun asıl hedefi, küfür ve şirki büsbütün ortadan kaldırmak ve herkesi müslüman yapmak değildir. Esasen insanları savaşarak müslüman yapmak pratik bakımdan da imkansızdır. Çünkü iman bir ikna ve gönüllü kabul işi olup Kur''an-ı Kerîm de bunu açıkça ifade etmiştir (mesela bk. Kehf 18/29; Hucurat 49/14). Öyle görünüyor ki ayetteki fitne kelimesi Razî''nin işaret ettiği her iki anlamı da içermektedir. Şu halde ayete göre savaşın ana hedefini, "müslümanlan dinlerinden döndürme tehlikesin! ve düşman tarafindan gelebilecek toplu saldırı riskini ortadan kaldırmak, herkes için geçerli bir din ve inanma özgürlüğü ortamı sağlamak" şeklinde özetlemek mümkündür. Çünkü "dinin Allah için olması"yalnız Islam dinine değil, diğer dinlere inanan ve dinlerinin gereklerini yaşayanların da baskıya maruz kalmamaları, kendilerine din seçme hürriyetinin verilmesi \r\nhükmünü içermektedir. Çünkü zorlama sebebiyle dile getirilen imanın da ibadetin de hükmü ve değeri yoktur. Ayetin sonunda "Fakat (müşrikler) vazgeçerlerse, artık zalimlerden başkasına saldırmak yoktur" buyurulmakla birlikte, hangi şeyden vazgeçecekleri belirtilmemiştir. Bu ya küfür ve şirkten veya savaşmaktan vazgeçmek olabilir (Reşîd Rıza, II, 211). Taberî bu kısmı her ikisinden de vazgeçmek şeklinde yorumlamış ve şöyle açıklamıştır: "Size savaş açan inkarcılar, savaşmayı bırakır da sizin dininize girer, Allah''ın size yüklediği vecîbeleri kabul eder, putlara tapma adetlerinden vazgeçerlerse artık onlara saldırmayın, onlarla savaşıp cihad etmeyi birakin. Çünkü yalnız zalimlere yani Allah''a şirk koşup O''na kulluk etmeyi reddedenlere, yaratıcılanndan başkasına ibadet edenleresaldınlabilir" (II, 195). Ancak yine Taberî''nin aktardığı bilgilere göre (II, 195-196) ayetin, "...zalimlerden başkasına saldırmak yoktur"anlamındaki son cümlesi, "Size savaş açandan başkasıyla savaşmayın" şeklinde de açıklanmış olup kanaatimize göre bu yaklaşım, konumuz olan ayetlerin akışına, Kur''an''ın genel tavrına ve Hz. Peygamber''in Hudeybiye''de müşriklerle antlaşma yapmasi gibi tatbikatına (mesela bk. Nisa 4/90,''Tevbe 9/1-6, 7) daha uygun düşmektedir (genişbilgi ve bu istikametteki görüşler için bk. Ateş, l, 332-338).'), +(230, 1412023431, '35-37', 'Tûr', 'Yoksa onlar, hiçbir şey olmadan (yani yaratıcısız) mı yaratıldılar? Yoksa kendileri yaratıcı mıdırlar?\r\n\r\nYoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar düşünüp hakikati anlamazlar.\r\n\r\nYoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Yahut hâkim (her şeyin yöneticisi) kendileri midir?', ''), +(231, 1412042476, '65-67', 'Nahl', 'Allah, gökten su indirdi de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum için bir ibret vardır.\r\n\r\nŞüphesiz (sağmal) hayvanlarda da sizin için bir ibret vardır. Onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (süzülen) içenlere halis ve içimi kolay süt içiriyoruz.\r\n\r\nHurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki, hem de güzel bir rızık edinirsiniz. Elbette bunda aklını kullanan bir toplum için bir ibret vardır.', ''), +(232, 1412076509, '73', 'Enfâl', 'Kafir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz onu (Allah''ın emirlerini) yerine getirmezseniz yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur.', ''), +(233, 1412076540, '103', 'Âl-i İmrân', 'Hep birlikte Allah''ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah''ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O''nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.', ''), +(234, 1412089178, '256-257', 'Bakara', 'Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tağutu reddedip Allah''a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir. *\r\n\r\nAllah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tağuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar. *', ''), +(235, 1412196534, '185', 'Arâf', 'Onlar göklerdeki ve yerdeki sınırsız hükümranlık ve nizama, Allah’ın yarattığı her şeye, ecellerinin yaklaşmış olabileceğine hiç bakmadılar mı? Peki, bundan sonra artık hangi söze inanacaklar? ', ''), +(236, 1417192428, '29-30', 'Fâtır', 'Allah''ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.\r\n\r\nÇünkü Allah, onların mükafatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.', ''), +(237, 1412239586, '32-38', 'Fâtır', 'Sonra Kitab''ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan (insanlardan) kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah''ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. \r\n(Onların mükafatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.\r\n\r\n(Cennette şöyle) derler: Bizden tasayı gideren Allah''a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir. \r\n\r\nO (Rab) ki lütfuyla bizi asıl oturulacak yurda (cennete) yerleştirdi. Artık orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanç gelecektir.\r\n\r\nİnkâr edenlere de cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem azabı da onlara biraz olsun hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri giden her nankörü böyle cezalandırırız.\r\n\r\nOnlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur. \r\n\r\nAllah, göklerin ve yerin gaybını bilir. O, kalplerin içinde ne varsa onu da hakkıyla bilendir. ', ''), +(238, 1412239701, '39-41', 'Fâtır', 'O, sizi yeryüzünde halifeler kılandır. Artık kim inkâr ederse inkârı kendi aleyhinedir. İnkârcıların inkârı, Rableri katında ancak uğrayacakları gazabı artırır. İnkârcıların inkârı, ancak ziyanlarını arttırır.\r\n\r\nDe ki: “Allah’ı bırakıp da taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, onlar yerden ne yaratmışlardır?” Yoksa onların göklerde bir ortaklıkları mı var? Yoksa kendilerine bir kitap verdik de, o kitaptan, açık bir delile mi sahip bulunuyorlar? Hayır, zalimler birbirlerine aldatmadan başka hiçbir şey vaad etmezler.\r\n\r\nŞüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olur giderlerse, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.', ''), +(239, 1412239764, '45', 'Fâtır', 'Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuşkusuz Allah, kullarını görmektedir.', ''), +(240, 1412260470, '73', 'Hac', 'Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah''ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de! *', ''), +(242, 1412332226, '38-52', 'Hâkka', 'Görebildikleriniz üzerine yemin ederim,\r\n\r\nVe göremediklerinize ki,\r\n\r\nHiç şüphesiz o (Kur''an), çok şerefli bir elçinin sözüdür. \r\n\r\nVe o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz!\r\n\r\nBir kâhin sözü de değildir (o). Ne de az düşünüyorsunuz!\r\n\r\n(O), âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.\r\n\r\nEğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,\r\n\r\nElbette onu kıskıvrak yakalardık.\r\n\r\nSonra onun can damarını koparırdık (onu yaşatmazdık).içbiriniz buna mani de olamazdınız.\r\n\r\nDoğrusu o (Kur''an), takva sahipleri için bir öğüttür.\r\n\r\nİçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.\r\n\r\nMuhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır.\r\n\r\nVe o, gerçekten kat''i bilginin ta kendisidir.\r\n\r\nO halde, ulu Rabbinin adını yüceltip noksanlıklardan tenzih et.', ''), +(243, 1412332597, '25-37', 'Hâkka', 'Kitabı sol tarafından verilene gelince, der ki:" Keşke, bana kitabım verilmeseydi!"\r\n\r\n"Şu hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!"\r\n\r\nKeşke onunla (ölümümle) her iş olup bitseydi!\r\n\r\nMalım bana hiç fayda sağlamadı;\r\n\r\nSaltanatım da benden (koptu), yok olup gitti. *\r\n\r\nOnu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın;\r\n\r\nSonra alevli ateşe atın onu!\r\n\r\nSonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun!\r\n\r\nÇünkü o, ulu Allah''a iman etmezdi,\r\n\r\nYoksulu doyurmaya teşvik etmezdi. *\r\n\r\nBu sebeple, bugün burada onun candan bir dostu yoktur.\r\n\r\nİrinden başka yiyecek de yoktur.\r\n\r\nOnu (bile bile )hata işleyenlerden başkası yemez.', ''), +(244, 1412392465, '53', 'İsrâ', 'Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.', ''), +(245, 1412393202, '66-71', 'İsrâ', '(Kullarım!) Rabbiniz, lütfuna nail olmanız için denizde gemileri sizin için yüzdürendir. Doğrusu O, sizin için çok merhametlidir.\r\n\r\nDenizde başınıza bir musibet geldiğinde, O''ndan başka bütün yalvardıklarınız kaybolup gider. O sizi kurtarıp karaya çıkardığında, (yine eski halinize) dönersiniz. İnsanoğlu çok nankördür.\r\n\r\nO''nun, sizi kara tarafında yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut başınıza taş yağdırmayacağından emin misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız.\r\n\r\nYahut O''nun, sizi bir kez daha oraya (denize) gönderip üzerinize bir kasırga yollayarak, inkâr etmiş olmanız sebebiyle sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra, bundan dolayı kendinize (intikamınızı almak için) bizi arayıp soracak bir destekçi de bulamazsınız.\r\n\r\nBiz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık. *\r\n\r\nHer insan topluluğunu önderleri ile birlikte çağıracağımız o günde kimlerin amel defteri sağından verilirse, onlar, en küçük bir haksızlığa uğramamış olarak amel defterlerini okuyacaklar. *', ''), +(246, 1412393599, '78-79', 'İsrâ', 'Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir. *\r\n\r\nGecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.', ''), +(247, 1412393670, '81-82', 'İsrâ', 'De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”\r\n\r\nBiz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.', ''), +(248, 1412394194, '88-96', 'İsrâ', 'De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”\r\n\r\nAndolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler.\r\n\r\n90,91,92,93. Dediler ki: “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki: “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim.”\r\n\r\nİnsanlara hidayet (Kur’an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, “Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?” demeleri engel olmuştur.\r\n\r\nDe ki: “Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.”\r\n\r\nDe ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”', ''), +(249, 1412564951, '50', 'Kehf', 'Hani biz meleklere: Âdem''e secde edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne fena bir değişmedir!', 'Şeytanın cin olması'), +(250, 1412568940, '65-82', 'Kehf', 'Derken, kullarımızdan bir kul buldular ki, ona katımızdan bir rahmet (vahiy ve peygamberlik) vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.\r\n\r\nMusa ona: Sana öğretilenden, bana, doğruyu bulmama yardım edecek bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı? dedi.\r\n\r\nDedi ki: Doğrusu sen benimle beraberliğe sabredemezsin.\r\n\r\n(İç yüzünü) kavrayamadığın bir bilgiye nasıl sabredersin?\r\n\r\nMusa: İnşaallah, dedi, sen beni sabreder bulacaksın. Senin emrine de karşı gelmem.\r\n\r\n(O kul:) Eğer bana tabi olursan, sana o konuda bilgi verinceye kadar hiçbir şey hakkında bana soru sorma! dedi.\r\n\r\nBunun üzerine yürüdüler. Nihayet gemiye bindikleri zaman o (Hızır) gemiyi deldi. Musa: Halkını boğmak için mi onu deldin? Gerçekten sen (ziyanı) büyük bir iş yaptın! dedi.\r\n\r\n(Hızır:) Ben sana, benimle beraberliğe sabredemezsin, demedim mi? dedi.\r\n\r\nMusa: Unuttuğum şeyden dolayı beni muaheze etme; işimde bana güçlük çıkarma, dedi.\r\n\r\nYine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa dedi ki: Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın (kimseyi öldürmediği halde) katlettin ha! Gerçekten sen fena bir şey yaptın!\r\n\r\n(Hızır:) Ben sana, benimle beraber (olacaklara) sabredemezsin, demedim mi? dedi.\r\n\r\nMusa: Eğer, dedi, bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaşlık etme. Hakikaten benim tarafımdan (ileri sürebilecek) mazeretin sonuna ulaştın.\r\n\r\nYine yürüdüler. Nihayet bir köy halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Ancak köy halkı onları misafir etmekten kaçındılar. Derken orada yıkılmak üzere bulunan bir duvarla karşılaştılar. (Hızır) hemen onu doğrulttu. Musa: Dileseydin, elbet buna karşı bir ücret alırdın, dedi.\r\n\r\n(Hızır) şöyle dedi: "İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."\r\n\r\n"Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı." *\r\n\r\n"Erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. Bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk." *\r\n\r\n(Devam etti:) "Böylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin."\r\n\r\n"Duvara gelince, şehirde iki yetim çocuğun idi; altında da onlara ait bir hazine vardı; babaları ise iyi bir kimse idi. Rabbin istedi ki, o iki çocuk güçlü çağlarına erişsinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ben bunu da kendiliğimden yapmadım. İşte, hakkında sabredemediğin şeylerin iç yüzü budur."', 'Hz. Hızır '), +(254, 1412594087, '156', 'Arâf', 'Bize, bu dünyada da iyilik yaz ahirette de. Şüphesiz biz sana döndük." Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.', ''), +(255, 1412616285, '23-24', 'İsrâ', 'Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.\r\n\r\nOnları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.', ''), +(256, 1412672869, '67-75', 'Zümer', 'Onlar Allah''ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O''nun tasarrufundadır. Gökler O''nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.\r\n\r\nSur''a üflenince, Allah''ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar! *\r\n\r\nYeryüzü, Rabbinin nuru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez. *\r\n\r\nHerkes ne yaptıysa, karşılığı tastamam verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.\r\n\r\nO küfredenler, bölük halinde cehenneme sürülür. Nihayet oraya geldikleri zaman kapıları açılır, bekçileri onlara: Size, içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi? derler. "Evet geldi" derler ama, azap sözü kafirlerin üzerine hak olmuştur. *\r\nOnlara: İçinde ebedi kalacağınız cehennemin kapılarından girin; kibirlenenlerin yeri ne kötü! denilir.\r\n\r\nRablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedi kalmak üzere girin buraya, derler.\r\n\r\nOnlar: Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna varis kılan Allah''a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükafatı ne güzelmiş! derler.\r\n\r\nMelekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş''ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve "alemlerin Rabbi olan Allah''a hamdolsun" denilmiştir.\r\n\r\n', ''), +(257, 1412684480, '77', 'Furkan', '(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”', ''), +(258, 1412684511, '60', 'Mümin', 'Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.”', ''), +(259, 1412827740, '100-106', 'Kehf', '100,101. O gün cehennemi; gözleri Zikr’ime (Kur’an’a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi katlanamayan kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!\r\n\r\nİnkâr edenler, beni bırakıp da kullarımı dost edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kâfirlere konak olarak hazırladık.\r\n\r\n103,104. (Ey Muhammed!) De ki: “Amelce en çok ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi?”\r\n\r\nOnlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.\r\n\r\nİşte böyle. İnkâr etmeleri, âyetlerimi ve Peygamberlerimi alay konusu yapmaları yüzünden onların cezası cehennemdir.', ''), +(260, 1412827803, '109', 'Kehf', 'De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”', ''), +(261, 1412827844, '110', 'Kehf', 'De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlah''ınızın, sadece bir İlah olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.', ''), +(262, 1412828433, '16-38', 'Meryem', '(Resulüm! ) Kitap''ta Meryem''i de an. Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti. *\r\n\r\nMeryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü. *\r\n\r\nMeryem dedi ki: Senden, çok esirgeyici olan Allah''a sığınırım! Eğer Allah''tan sakınan bir kimse isen (bana dokunma).\r\n\r\nMelek: Ben, yalnızca, sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbinin bir elçisiyim, dedi.\r\n\r\nMeryem: Bana bir insan eli değmediği, iffetsiz de olmadığım halde benim nasıl çocuğum olabilir? dedi.\r\n\r\nMelek: Öyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, hüküm ve karara bağlanmış (ezelde olup bitmiş) bir iş idi.\r\n\r\nMeryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak bir yere çekildi.\r\n\r\nDoğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevketti. "Keşke, dedi, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!"\r\n\r\nAşağısından (İsa yahut melek) ona şöyle seslendi: "Tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirmiştir."\r\n\r\n"Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün."\r\n\r\n"Ye, iç. Gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok merhametli olan Allah''a oruç adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım." *\r\n\r\nNihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!\r\n\r\nEy Harun''un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi; annen de iffetsiz değildi. *\r\n\r\nBunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. "Biz, dediler, beşikteki bir sabi ile nasıl konuşuruz?" *\r\n\r\nÇocuk şöyle dedi: "Ben, Allah''ın kuluyum. O, bana Kitab''ı verdi ve beni peygamber yaptı."\r\n\r\n"Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı emretti."\r\n\r\n"Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı."\r\n\r\n"Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır."\r\n\r\nİşte, hakkında şüphe ettikleri Meryem oğlu İsa -hak söz olarak- budur. *\r\n\r\nAllah''ın bir evlat edinmesi, olur şey değildir. O, bundan münezzehtir. Bir işe hükmettiği zaman, ona sadece "Ol!" der ve hemen olur.\r\n\r\n(İsa şunu da söyledi:) Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyle ise O''na kulluk ediniz. İşte doğru yol budur.\r\n\r\nSonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kafirlerin haline! *\r\n\r\nOnlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün (başlarına gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi görürler (bir görsen)! Fakat o zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler.', ''), +(263, 1412828823, '105-109', 'İsrâ', 'Biz Kur''an''ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.\r\n\r\nBiz onu, Kur''an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye (ayet ayet, sure sure) ayırdık; ve onu peyderpey indirdik.\r\n\r\nDe ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur''an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar. *\r\n\r\nVe derlerdi ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vadi mutlaka yerine getirilir.\r\n\r\nAğlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur''an okumak) onların saygısını artırır.', ''), +(264, 1412828914, '110-111', 'İsrâ', 'De ki: “(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut.\r\n\r\n“Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur” de ve O’nu tekbir ile yücelt.', ''), +(265, 1412828984, '1-5', 'Kehf', 'Hamd olsun Allah''a ki kulu (Muhammed''e), Kitab ''ı indirdi ve ona hiçbir eğrilik koymadı.\r\n\r\nOnu dosdoğru (bir Kitab)olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı (insanları)uyarmak ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel mükâfat bulunduğunu müjdelemek için.\r\n\r\nOnlar orada ebedi kalacaklarlardır.\r\n\r\nVe "Allah evlat edindi" diyenleri de uyarmak için.\r\n\r\nNe onların (Allah evlat edindi, diyenlerin), ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar. *', ''), +(266, 1412829030, '23-24', 'Kehf', 'Hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme.\r\n\r\nAncak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah''ı an ve "Umarım Rabbim beni,doğruya daha yakın olana eriştirir."de.', ''), +(267, 1412856394, '59-60', 'Meryem', 'Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.\r\n\r\nAncak tevbe edip, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, cennete, girecekler. Ve hiç bir haksızlığa uğratılmayacaklardır.', ''), +(268, 1412856450, '64', 'Meryem', 'Biz ancak Rabbinin emri ile ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şey O''na aittir. Senin Rabbin unutkan değildir.', ''), +(269, 1412856617, '41-46', 'Meryem', 'Kitap’ta İbrahim’i de an. Gerçekten o, son derece dürüst bir kimse, bir peygamber idi.\r\n\r\nHani babasına şöyle demişti: “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?”\r\n\r\n“Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki seni doğru yola ileteyim.”\r\n\r\n“Babacığım! Şeytana tapma! Çünkü şeytan Rahmân’a isyankâr olmuştur.”\r\n\r\n“Babacığım! Doğrusu ben, sana, çok esirgeyici Rahmân tarafından bir azabın dokunmasından, böylece şeytana bir dost olmandan korkuyorum.”\r\n\r\nBabası, “Ey İbrahim! Sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, mutlaka seni taşa tutarım. Uzun bir süre benden uzaklaş!” dedi.', ''), +(270, 1412876007, '153', 'Bakara', 'Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.', ''), +(271, 1412932682, '28', 'Lokman', '(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz, ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.', ''), +(272, 1412978656, '116-119', 'Mâide', 'Allah, kıyamet günü şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilâh edinin, dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.”\r\n\r\n“Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit (ve örnek) idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen, her şeye hakkıyla şahitsin.”\r\n\r\n“Eğer onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, yine şüphe yok ki sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.\r\n\r\nAllah, şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.', ''), +(273, 1412999171, '86-87', 'Meryem', 'Günahkarları da susuz olarak cehenneme süreceyiz.\r\n\r\nO gün Rahman (olan Allah)''ın nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefaata güçleri yetmeyecektir.', ''), +(274, 1412999308, '88-96', 'Meryem', '"Rahman çocuk edindi" dediler.\r\n\r\nHakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız.\r\n\r\nBundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!\r\n\r\nRahman''a çocuk isnadında bulunmaları yüzünden.\r\n\r\nHalbuki çocuk edinmek Rahman''ın şanına yakışmaz.\r\n\r\nGöklerde ve yerde olan herkes istisnasız, kul olarak Rahman''a gelecektir.\r\n\r\nO, bunların hepsini kuşatmış ve sayılarını tesbit etmiştir.\r\n\r\nBunların hepsi de kıyamet gününde O''nun huzuruna tek başına (yapayalnız) gelecektir.\r\n\r\nİman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.', ''), +(275, 1413000485, '65-74', 'Tâ-Hâ', 'Dediler ki: Ey Musa! Ya sen at veya önce atan biz olalım.\r\n\r\nHayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor.\r\n\r\nMusa, birden içinde bir korku duydu.\r\n\r\n"Korkma! dedik, üstün gelecek olan kesinlikle sensin."\r\n\r\n"Sağ elindekini at da, onların yaptıklarını yutsun. Yaptıkları, sadece bir büyücü hilesidir. Büyücü ise, nereye varsa (ne yapsa) iflah olmaz." *\r\n\r\nBunun üzerine sihirbazlar secdeye kapandılar; "Harun''un ve Musa''nın Rabbine iman ettik" dediler.\r\n\r\n(Firavun) Şöyle dedi : Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi! Hakikat şu ki o, size büyü öğreten ulunuzdur. Şimdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddüt etmeden çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece, hangimizin azabının daha şiddetli ve sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız. *\r\n\r\nDediler ki: "Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin."\r\n\r\n"Bize, hatalarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah, (mükafatı) en hayırlı ve (cezası) en sürekli olandır."\r\n\r\nŞurası muhakkak ki, kim Rabbine günahkar olarak varırsa, cehennem sırf onun içindir. O ise orada ne ölür ne de yaşar!', ''), +(276, 1413089258, '18-24', 'Enbiyâ', 'Bilakis biz, hakkı batılın tepesine bindiririz de o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, batıl yok olup gitmiştir. (Allah''a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!\r\n\r\nGöklerde ve yerde kimler varsa O''na aittir. O''nun huzurunda bulunanlar, O''na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.\r\n\r\nOnlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah''ı) tesbih ederler.\r\n\r\nYoksa (o müşrikler), yerden birtakım tanrılar edindiler de, (ölüleri) onlar mı diriltecekler?\r\n\r\nEğer yerde ve gökte Allah''tan başka tanrılar bulunsaydı, yer ve gök, (bunların nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş''ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir. *\r\n\r\nAllah, yaptığından sorumlu tutulamaz; onlar ise sorguya çekileceklerdir.\r\n\r\nYoksa O''ndan başka birtakım tanrılar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab''ı ve benden öncekilerin Kitab''ı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.', ''), +(277, 1413089357, '1-10', 'Enbiyâ', 'İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirdiler.\r\n\r\nRablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.\r\n\r\nKalpleri hep eğlencede(gaflette),hem o zalimler şu gizli fısıltıyı yaptılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?\r\n\r\n(Peygamber) dedi ki: Rabbim, yerde ve gökte (söylenmiş) her sözü bilir. O, hakkıyla işiten ve bilendir.\r\n\r\n"Hayır, dediler, (bunlar) saçma sapan rüyalardır; bilakis onu kendisi uydurmuştur; belki de o, şairdir. (Eğer öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir ayet getirsin."\r\n\r\nBunlardan önce helak ettiğimiz hiçbir belde iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecekler?\r\n\r\nBiz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlerden sorunuz. *\r\n\r\nBiz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedi de değillerdir.\r\n\r\nSonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helak ettik. *\r\n\r\nAndolsun, size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hala akıllanmaz mısınız?', ''), +(278, 1413118350, '25-37', 'Sâffât', 'Onlara, “Ne diye yardımlaşmıyorsunuz?” denir.\r\n\r\nHayır, onlar bugün teslim olmuş kimselerdir.\r\n\r\nBirbirlerine yönelip sorarlar (çekişirler).\r\n\r\nŞöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”\r\n\r\nDiğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”\r\n\r\n“Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hâkimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir kavimdiniz.”\r\n\r\n“Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız.”\r\n\r\n“Evet, biz sizi saptırdık. Çünkü biz de sapkın kimselerdik.”\r\n\r\nArtık onlar o gün azapta ortaktırlar.\r\n\r\nİşte biz suçlulara böyle yaparız.\r\n\r\nÇünkü onlar, kendilerine, “Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur” denildiği zaman, inanmayıp büyüklük taslıyorlardı.\r\n\r\n“Biz, deli bir şair için ilâhlarımızı mı terk edeceğiz?” diyorlardı.\r\n\r\nHayır, öyle değil. O, hakkı getirmiş, (önceki) peygamberleri de tasdik etmiştir.', ''), +(279, 1413172311, '25-29', 'Enbiyâ', 'Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona: "Benden başka İlah yoktur; şu halde bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım.\r\n\r\nRahman (olan Allah, melekleri) evlat edindi, dediler. Haşa! O, bundan münezzehtir. Bilakis (melekler), lütuf ve ihsana mazhar olmuş kullardır.\r\n\r\nO''ndan (emir almazdan) önce konuşmazlar; onlar, sadece O''nun emri ile hareket ederler.\r\n\r\nAllah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!\r\n\r\nOnlardan her kim: "Tanrı O değil, benim!" derse, biz onu cehennemle cezalandırırız. İşte biz, zalimlere böyle ceza veririz!', ''), +(280, 1413172500, '30-33', 'Enbiyâ', 'İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?\r\n\r\nOnları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve (varacakları yere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler, yollar meydana getirdik.\r\n\r\nGökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler.\r\n\r\nO, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.', ''), +(281, 1413237604, '171', 'Nisâ', 'Ey kitab ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin ve Allah hakkında ancak doğru olanı söyleyin! Meryem oğlu İsa Mesih, sadece Allah''ın elçisi, Meryem''e atmış olduğu kelimesi ve O''ndan bir ruhtur. Allah''a ve peygamberlerine inanın (Allah) üçtür demeyin. Kendi yararınız için buna son verin. Muhakkak ki Allah tek bir ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir. Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O''nundur. Vekil olarak Allah yeter.', ''), +(282, 1413238074, '87', 'Bakara', 'Celâlim hakkı için Musa''ya o kitabı verdik, arkasından birtakım peygamberler de gönderdik, hele Meryem oğlu İsa''ya apaçık mucizeler verdik, onu Rûhu''lKudüs ile de destekledik. Size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle gelen her peygambere kafa mı tutacaksınız? Kibrinize dokunduğu için onların bir kısmına yalan diyecek, bir kısmını da öldürecek misiniz?', ''), +(283, 1413241458, '21', 'Ahzâb', 'Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.', ''), +(284, 1413241928, '53', 'İsrâ', 'Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır.', ''), +(285, 1413241967, '125', 'Nahl', '(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.', ''), +(286, 1413316774, '150-152', 'Nisâ', 'Allah''ı ve peygamberlerini inkâr edenler ve (inanma hususunda) Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip "Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız" diyenler ve bunlar (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu;\r\n\r\nİşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kafirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.\r\n\r\nAllah''a ve peygamberlerine iman eden ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara (gelince) işte Allah onlara bir gün mükafatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.', ''), +(287, 1413316856, '9', 'Hicr', 'Kur an''ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. *', ''), +(288, 1413321711, '44-51', 'Âl-i İmrân', '(Resulüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem''i himayesine alacak diye kur''a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin. *\r\n\r\nMelekler demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir Kelime''yi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsa''dır. Mesih''tir; dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah''ın kendisine yakın kıldıklarındandır. *\r\n\r\nsalihlerden olarak beşikte iken ve yetişkinlik halinde insanlara (peygamber sözleri ile) konuşacak. *\r\n\r\nMeryem: Rabbim! dedi, bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir, Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmedince ona sadece "Ol!" der; o da oluverir.\r\n\r\n(Melekler, Meryem''e hitaben İsa hakkında sözlerine devam ettiler:) Allah ona yazmayı, hikmeti, Tevrat''ı, İncil''i öğretecek.\r\n\r\nİsrailoğullarına bir elçi olacak (ve onlara şöyle diyecek:) Size Rabbinizden bir mucize getirdim: Size çamurdan bir kuş sureti yapar, ona üflerim ve Allah''ın izni ile o kuş oluverir. Yine Allah''ın izni ile körü ve alacalıyı iyileştirir, ölüleri diriltirim. Ayrıca evlerinizde ne yeyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer inanan kimseler iseniz, bunda sizin için bir ibret vardır.\r\n\r\nBenden önce gelen Tevrat''ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri de helal kılmam için gönderildim. Size Rabbinizden bir mucize getirdim. O halde Allah''tan korkun, bana da itaat edin. *\r\n\r\nAllah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyle ise O''na kulluk edin. İşte bu doğru yoldur.', ''), +(289, 1413321971, '40', 'Ahzâb', 'Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah''ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.', ''), +(290, 1413323985, '64', 'Âl-i İmrân', '(Resulüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah''tan başkasına tapmayalım. O''na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah''ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz.', ''), +(291, 1416488592, '125', 'Bakara', 'Biz, Beyt''i (Kabe''yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim''in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail''e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için Evim''i temiz tutun, diye emretmiştik.', ''), +(292, 1413331343, '61-65', 'Zuhruf', 'Şüphesiz ki o (İsa), kıyametin (ne zaman kopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur. *\r\n\r\nSakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.\r\n\r\nİsa, açık delillerle geldiği zaman demişti ki: Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah''tan korkun ve bana itaat edin.\r\n\r\nÇünkü Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O''na ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur.\r\n\r\nAma aralarından çıkan guruplar, bir ihtilafa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline! *', ''), +(293, 1413397398, '30', 'Furkan', 'Peygamber, “Ey Rabbim! Kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir şey hâline getirdi” dedi.', ''), +(294, 1413456925, '106-112', 'Enbiyâ', 'İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.\r\n\r\n(Resulüm!) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.\r\n\r\nDe ki: Bana sadece, sizin ilahınızın ancak bir tek Allah olduğu vahyedildi. Hala müslüman olmayacak mısınız?\r\n\r\nEğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vadolunan şey (mahşerde toplanma zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum.\r\n\r\nŞüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.\r\n\r\nBilmiyorum, belki de o (azabın ertelenmesi), sizi denemek ve bir zamana kadar sizi (imkanlardan) faydalandırmak içindir.\r\n\r\n(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver. Bizim Rabbimiz Rahman''dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır, dedi. *', ''); +INSERT INTO `ayet` (`ayet_id`, `tarih`, `sure_no`, `sure_adi`, `ayet_meal`, `ek_not`) VALUES +(295, 1413518948, '26', 'Kehf', 'De ki: “Kaldıkları süreyi Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybını bilmek O’na aittir. O, ne güzel görür; O, ne güzel işitir! Onların, O’ndan başka hiçbir dostu da yoktur. O, hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez.”', ''), +(296, 1413600503, '17', 'Hac', 'Mümin olanlar, yahudi olanlar, sabiiler, hıristiyanlar, mecusiler ve müşrik olanlara gelince, muhakkak ki Allah, bunlar arasında kıyamet gününde (ayrı ayrı) hükmünü verir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir.', ''), +(297, 1416488564, '26-29', 'Hac', 'Bir zamanlar İbrahim''e Beytullah''ın yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma; tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rüku ve secdeye varanlar için evimi temiz tut.\r\n\r\nİnsanlar arasında haccı ilan et ki,gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen argın develer üzerinde sana gelsinler.\r\n\r\nTa ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah''ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah''ın ismini ansanlar . Artık ondan hem kendiniz yeyin,hem de yoksula, fakire yedirin. *\r\n\r\nSonra kirlerini gidersinler; adaklarını yerine getirsinler ve o Eski Ev''i (Kabe''yi) tavaf etsinler. *', ''), +(298, 1413629873, '35', 'Hac', 'Onlar öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar.', ''), +(299, 1413630037, '38-40', 'Hac', 'Allah, iman edenleri korur. Şu da muhakkak ki Allah, hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder.\r\n\r\nKendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. *\r\n\r\nOnlar, başka değil, sırf "Rabbimiz Allah''tır" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları (kötülüklerini) diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah''ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.', ''), +(300, 1413632285, '110-116', 'Hûd', 'Andolsun biz Musa''ya Kitab''ı verdik; fakat onda ihtilaf edildi. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, elbette onların arasında hüküm verilmişti (ve işleri de bitirilmişti). Şüphesiz ki onlar (Mekkeliler) de Kur''an hakkında derin bir şüphe içindedirler.\r\n\r\nŞüphesiz Rabbin, onların her birinin amellerinin karşılığını onlara tam olarak verecektir. Çünkü Rabbin, onların yapmakta olduklarından haberdardır.\r\n\r\nO halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir. *\r\n\r\nZulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah''tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O''ndan da) yardım göremezsiniz!\r\n\r\nGündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır. *\r\n\r\n(Ey Muhammed!) Sabırlı ol, çünkü Allah güzel iş yapanların mükâfatını zayi etmez.\r\n\r\nSizden önceki asırlarda yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar görevlerini yaptılar). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkâr idiler.', ''), +(301, 1413649810, '67', 'Hac', 'Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.', ''), +(302, 1413650042, '72', 'Hac', 'Âyetlerimiz açık açık kendilerine okunduğunda, kafirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar, kendilerine ayetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar. De ki: Size bundan (bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem! Allah, onu kafirlere (ceza olarak) bildirdi. O, ne kötü sondur!', ''), +(303, 1413691771, '77-78', 'Hac', 'Ey iman edenler! rükû edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki kurtulabilesiniz.\r\n\r\nAllah uğrunda gerektiği gibi cihad edin. Sizi o seçmiş, babanız İbrahim''in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kur''ân''da, Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını veren O''dur. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah''a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!', ''), +(305, 1413830388, '16', 'Rad', 'De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah''dır". De ki: "Allah''dan başkalarını, o kendi kendilerine ne bir fayda, ne de bir zarar verebilenleri dostlar mı ediniyorsunuz?" De ki: "Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanlıklarla aydınlık bir olur mu?" Yoksa Allah''a, O''nun gibi yaratan birtakım ortaklar buldular da, bu yaratış kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: "Allah, her şeyi yaratandır. O, birdir. Her şeye üstün ve kahredicidir."', ''), +(306, 1413886465, '91-92', 'Müminûn', 'Allah evlat edinmemiştir; O''nunla beraber hiçbir ilâh da yoktur. Aksi takdirde her ilâh kendi yarattığını sevk ve idare eder ve bir gün mutlaka onlardan biri diğerine galip gelirdi. Allah, onların yakıştırdıkları şeylerden münezzehtir.\r\n\r\nAllah, gaybı da, açık olanı da bilir. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden çok yüce ve münezzehtir.', ''), +(307, 1413886703, '97-98', 'Müminûn', 'Ve de ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım!\r\n\r\nOnların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.', ''), +(308, 1413887029, '105-118', 'Müminûn', '(Allah Teâlâ,) Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?... der.\r\n\r\nDerler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.\r\n\r\nRabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız.\r\n\r\n(Allah) buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana konuşmayın artık.\r\n\r\nÇünkü kullarımdan bir zümre "Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi bağışla, bize merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin." diyorlardı.\r\n\r\nİşte siz onları alaya aldınız; sonunda bu davranışınız size beni yâd etmeyi unutturdu; çünkü siz onlara gülüyordunuz.\r\n\r\nBugün ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim; onlar, hakikaten muradlarına erenlerdir.\r\n\r\n(Allah inkârcılara) "Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?" diye sorar.\r\n\r\n"Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık. İşte bilenlere sor." derler.\r\n\r\n(Allah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!\r\n\r\nSizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?\r\n\r\nMutlak hâkim ve hak olan Allah, çok yücedir. O''ndan başka ilâh yoktur. O, bereketli Arş''ın sahibidir.\r\n\r\nHer kim Allah ile birlikte diğer bir tanrıya taparsaki bu hususla ilgili hiçbir delili yoktur o kimsenin hesabı ancak Rabbinin nezdindedir. Şurası muhakkak ki, kâfirler kurtuluşa eremezler.\r\n\r\nResulüm! De ki: "Rabbim, bağışla ve merhamet et! Sen merhametlilerin en iyisisin."', ''), +(309, 1414242300, '73', 'Enbiyâ', 'Onları buyruğumuz altında (insanlara) doğru yolu gösterecek önderler kıldık. Kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdir.', ''), +(310, 1414249092, '4', 'İbrahim', 'Biz, her peygamberi, ancak bulunduğu kavminin diliyle gönderdik ki, onlara apaçık anlatsın. Bu itibarla Allah dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de hidayete erdirir. O her şeye galibdir, hükmünde hikmet sahibidir.', ''), +(311, 1414249353, '12', 'İbrahim', '"Hem, bize yollarımızı göstermiş olduğu halde ne diye biz, Allah''a dayanıp güvenmeyelim? Sizin bize verdiğiniz eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah''a tevekkülde sebat etsinler."', ''), +(312, 1414249620, '18', 'İbrahim', 'Rablerini inkâr edenlerin durumu (şudur): Onların amelleri fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şeyi elde edemezler. İyiden iyiye sapıtma işte budur.', '{ Allah Teâlâ kâfirlerin amellerini, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir küle benzetmektedir ki onların ameli ne kadar iyi ve çok olursa olsun, sonuç itibariyle ahirette fayda vermeyecektir. Çünkü Allah Teâlâ, insanları, önce kendisine ve gönderdiği peygamberlerin tümüne iman ile mükellef tutmakta olup sevap ve mükâfatı bundan sonra vereceğini bildirmektedir. Dolayısıyla imanı olmayanlar, yaptıkları iyi işlerin karşılığını dünyada iken alırlar, ama ahirette onlara verilecek hiçbir şey yoktur.}\r\n'), +(313, 1417192420, '31-34', 'İbrahim', '(Ey Muhammed!) İman eden kullarıma söyle: "Namazı dosdoğru kılsınlar, alışveriş ve dostluğun olmadığı bir günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli (Allah için) harcasınlar."\r\n\r\nAllah öyle bir Allah''tır ki; gökleri ve yeri yarattı, gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli meyveler çıkardı; emri gereğince denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, ırmakları da emrinize verdi.\r\n\r\nSürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi.\r\n\r\nO, Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah''ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür.', ''), +(314, 1414320766, '92-94', 'Enbiyâ', 'İşte hiç şübhesiz bu sizin ümmetiniz (olan İslâm Milleti), tek bir ümmettir (tek bir dindir). Ben de sizin Rabbinizim; öyle ise bana kulluk edin!\r\n\r\nFakat (yahudilerle hristiyanlar, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler! Hepsi (sonunda) ancak bize dönücüdürler.\r\n\r\nArtık kim mü''min olarak sâlih amellerden işlerse, onun çalışması için nankörlük yoktur. Şübhe yok ki biz, onu yazanlarız.', ''), +(315, 1414321436, '5-7', 'Hac', 'Ey insanlar ! Eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, (bilin ki) ne olduğunuzu size açıklamak için şüphesiz biz sizi topraktan, sonra nutfeden (spermadan) sonra bir alekadan (embriodan) sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkartırız, sonra sizi, olgunluk çağına erişmeniz için bırakırız. Bununla beraber kiminiz öldürülür, kiminiz de önceki bilgisinden sonra, hiçbir şey bilmemek üzere, ömrünün en fena zamanına ulaştırılır. Bir de yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat biz onun üzerine su indirdiğimiz zaman, harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitkiler bitirir.\r\n\r\nİşte bunlar gösteriyor ki, Allah şüphesiz haktır. Şüphesiz ölüleri o diriltir ve o her şeye kadirdir.\r\n\r\nKıyamet ise şüphesiz gelecek ve muhakkak ki Allah bütün kabirlerde olan kimseleri tekrar diriltecektir.', ''), +(316, 1414321563, '8-9', 'Hac', 'İnsanlardan öylesi de vardır ki, bir ilmi, bir yol göstericisi, aydınlatıcı bir kitabı olmadığı hâlde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.', ''), +(317, 1414321917, '11-13', 'Hac', 'İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa, gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse, gerisingeri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.\r\n\r\nO, Allah’ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar. Bu da derin sapıklığın ta kendisidir.\r\n\r\nZararı faydasından daha yakın olana tapar. O (taptığı) ne kötü yardımcı, ne fena yoldaştır!', ''), +(318, 1414407213, '14-20', 'Nûr', 'Eğer size dünya ve ahirette Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu!\r\n\r\nHani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Hâlbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır.\r\n\r\nBu iftirayı işittiğiniz vakit, “Böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım! Bu, çok büyük bir iftiradır” deseydiniz ya!\r\n\r\nEğer inanıyorsanız, bu gibi şeylere bir daha ebediyyen dönmemeniz için Allah size öğüt veriyor.\r\n\r\nAllah, size âyetleri açıklıyor. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.\r\n\r\nİnananlar arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.\r\n\r\nAllah’ın lütfu ve rahmeti sizin üzerinize olmasaydı ve Allah çok esirgeyici ve çok merhametli olmasaydı, hâliniz nice olurdu?', ''), +(319, 1414407591, '21', 'Nûr', 'Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah''ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir.', ''), +(320, 1418484262, '30-31', 'Nûr', '(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.\r\n\r\nMümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah''a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.', ''), +(321, 1414408986, '32-33', 'Nûr', 'Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.\r\n\r\nEvlenme imkanını bulamayanlar ise; Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde bir hayır (kabiliyet ve güvenilirlik). görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allah''ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir. *', 'Daha \r\nönceki ayetler aileyi korumak için iffetin \r\nkorunmasi gerektiğini ortaya koymuş, bunun için \r\nalinmasi gereken tedbirleri açıklamıştı. Bu tedbirlerden \r\nbiri de evlenme çağına gelmiş veya evlendikten sonra \r\ndul kalmış insanları evlendirmektir.Tefsirciler \r\n"evlendirin"emrinin muhatabı olarak velileri almış ve \r\nburadan hareketle velinin evlendirme hakkı ve ödevi \r\nüzerinde durmuşlardır. Bize göre burada muhatap \r\nyalnızca veliler değildir; yakından uzağa bütün \r\nilgililerdir, toplumdur. Köle ve cariyelerin sahipleri izin \r\nvermedikçe evlenmeleri mümkün olmadığı, halbuki \r\nonlar da birer insan olduğu ve evlenmeye ihtiyaçları \r\nbulunduğu için sahiplerine uyarıda bulunulmuş, onları \r\nevlendirmeleri istenmiştir. Evlenmenin engellerinden \r\nbiri de yoksulluktur, insanlar yoksul olan kimseye kız \r\nvermek istemezler, yoksullar evlenme giderlerin! \r\nkarşılayamazlar. Bu yüzden bunalımlar, ahlakî sapmalar, \r\nsosyal problemler ortaya çıkabilir. Islam toplumunda \r\nbir insanın ortalama refahtan yararlanması esastır; \r\nbunu kendi emeği ile gerçekleştiremiyorsa topluluk \r\nyardımda bulunacaktır. Bu sebeple ayette Allah Teala \r\nkullanna şu gerçekleri hatırlatıp yoksullara yardım \r\netmeye teşvik etmektedir: Yoksulluk gelip geçici \r\nolabilir, bugün yoksul olanlar Allah''ın lütfü ve \r\nkendilerinin de gayretiyle yarın ihtiyaçlannı karşılar \r\nduruma gelebilirler. Ayrıca servet sahipleri, evlilik çağı \r\ngeldiği halde yoksulluk yüzünden evlenemeyen \r\nkimselere yardım ödevlerini yerine getirirlerse \r\nyoksulluk bir engel olmaktan çıkar. \r\n\r\n---------------------------\r\nEvliliğin \r\ntek engeli yoksulluk değildir; engel ne olursa \r\nolsun evlenme imkanı bulamayanlar haram olan zina \r\nyoluyla cinsel ihtiyaçların! gidermeye kalkışmayacak, \r\nAllah''ın nzasını bütün arzulannın önüne geçirerek \r\nsabredip iffetlerini koruyacaklardır. Cariyelerin fuhuş \r\nyapmaya zorlanmalannı yasaklamayı murat eden Allah, \r\nbuna geçmeden köklü çözümün, yani kölelerin ve \r\ncariyelerin hürriyete kavuşturulmasının yollanndan \r\nbirini daha devreye sokmayı uygun bularak, bedelini \r\nödemek suretiyle hür olmak isteyen köle ve cariyelerin, \r\nmükatebe adı verilen bu sözleşme taleplerinin kabul \r\nedilmesini emrediyor. Bu emrin bağlayıcı mı, tavsiye ve \r\nteşvik mahiyetinde bir emir mi olduğu konuşu \r\ntartışılmıştır. Sahabe ve tabiîn devri müctehidlerinin \r\nemri bağlayıcı olarak yorumlamaları dikkat çekicidir. \r\nBuna Taberî, Zahirîler ve Şevkanî gibi daha sonraki bazı \r\nmüctehidler de katılmışlardır. Sosyal ve ekonomik \r\ndurum ile hakim adetin etkisi altında yorum yapan \r\ndiğer müctehidler ise nasları zorlayarak, farklı durumları \r\nbirbirine kıyas ederek emrin bağlayıcı olmadığın! ileri \r\nsürmüşlerdir (Cessas, III, 321; Şevkanî, IV, 35). Zekat \r\ngelirinden, kölelerin hürriyete kavuşturulması için pay \r\nayrıldığın!, gönüllü harcamalarda da müminlerin bu \r\nhususa teşvik edildiğini biliyoruz (Bakara 2/177; \r\nözellikle Tevbe 9/60). Burada da zenginlere, bedelini \r\nödeyerek hür olmak isteyen köle ve cariyelere, "Allah''ın \r\nverdiği malından"vererek yardımcı olmaları \r\nemrediliyor. Yalnızca bu iki emir doğru anlaşılıp \r\nuygulanmış olsaydı zaman içinde, önemli bir sosyal ve \r\nekonomik kriz yaşanmadan kölelik ortadan kaldınlabilirdi; çünkü mevcutlar böyle eritilirdi, kaynağı \r\ntek noktaya (savaş esiri olma durumuna) indirildiği, \r\nesirin köle olmasi da zorunlu bulunmadığı için yeni \r\nköleler de olmazdı. Hz. Peygamber istemediği halde \r\nhilafetin yerini saltanatın almasi gibi, o, köleliğin \r\nkalkmasın! istediği, Allah da bunca tedbir ve teşvike yer \r\nverdiği halde bu uygulama devam ettirilmiş, bu ayıbın \r\nkalkması -ne yazıktır ki- on üç asır gecikmiştir. \r\n"Kendilerinde hayır görürseniz" şartı, hürriyet \r\nsözleşmesi talep eden kölenin maddî ve manevî \r\ndurumunun böyle bir değişime ve tasarrufa elverişli \r\nolmasıdır; tabii bunu da, toplumu temsil eden tarafsız \r\nheyetlertakdir edeceklerdir. Fuhuş mesleğinin çok eski \r\nkültürlerde de mevcut olduğu bilinmektedir. Eski \r\nAhid''de, uygun yerlerde örtünüp oturan, müşteri \r\nbekleyen, müşteri çıkınca onunla pazarlık eden \r\nfahişelerden söz edilmektedir (Tekvîn, 38/14 vd.). \r\nCahiliye devrinde Arabistan''da da bu meslek icra \r\nedilirdi. Cariye olmayan fahişeler yaninda, sahipleri \r\ntarafindan bu işe zorlanan ve üzerlerinden para \r\nkazanılan cariyeler vardı. Bunlardan müslüman \r\nolanların şikayetleri üzerine bu çirkin uygulamaya son \r\nverildi. Cariyelerin yasaktan önce, ikrah (baskı) altında \r\nyaptıkları zinadan dolayı üzüntü çekmeleri de \r\ngerekmezdi; çünkü Allah istenmeden, baskı altında \r\nyapılan bu tür günahları bağışlardı. '), +(322, 1414409873, '36-40', 'Nûr', '(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O''nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;\r\n\r\nOnlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah''ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.\r\n\r\nÇünkü (o günde) Allah, onları yaptıklarının en güzeli ile mükafatlandıracak ve lütfundan onlara fazlasıyla verecektir. Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.\r\n\r\nİnkâr edenlere gelince, onların amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki susayan onu su zanneder; nihayet ona vardığında orada herhangi bir şey bulamamış, üstelik yanıbaşında da (inanmadığı, kendisinden sakınmadığı) Allah''ı bulmuştur; Allah ise, onun hesabını tastamam görmüştür. Allah hesabı çok çabuk görür. *\r\n\r\nYahut (o kafirlerin duygu, düşünce ve davranışları) engin bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir; (öyle bir deniz) ki, onu dalga üstüne dalga kaplıyor; üstünde de bulut... Birbiri üstüne karanlıklar... İnsan, elini çıkarıp uzatsa, neredeyse onu dahi göremez. Bir kimseye Allah nur vermemişse, artık o kimsenin aydınlıktan nasibi yoktur. *', ''), +(323, 1414409937, '41-43', 'Nûr', 'Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah''ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duasını ve tesbihini (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyle bilir.\r\n\r\nGöklerin ve yerin mülkü Allah''ındır; dönüş de ancak O''nadır.\r\n\r\nGörmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!', ''), +(324, 1414426477, '47-52', 'Nûr', '(Bazı insanlar:) "Allah''a ve Peygamber''e inandık ve itaat ettik" diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir. *\r\n\r\nOnlar, aralarında hüküm vermesi için Allah''a ve Peygamber''e çağırıldıklarında, bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.\r\n\r\nAma, eğer (Allah ve Resulünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.\r\n\r\nKalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler, yahut Allah ve Resulünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!\r\n\r\nAralarında hüküm vermesi için Allah''a ve Resulüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.\r\n\r\nHer kim Allah''a ve Resulüne itaat eder, Allah''a saygı duyar ve O''ndan sakınırsa, işte asıl bunlar mutluluğa erenlerdir.', ''), +(325, 1414426773, '54-56', 'Nûr', 'De ki: Allah''a itaat edin; Peygamber''e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber''in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber''e düşen, sadece açık-seçik duyurmaktır.\r\n\r\nAllah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslam''ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vadetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkarlardır. *\r\n\r\nNamazı kılın; zekatı verin; Peygamber''e itaat edin ki merhamet göresiniz.', ''), +(326, 1414471840, '20-22', 'Furkan', '(Resulüm!) Biz senden evvel de peygamberleri başka türlü göndermedik. Şüphesiz onlar hem yemek yiyorlar, hem çarşılarda geziyorlardı (sokaklarda yürüyorlardı). Sizin bir kısmınızı bir diğerine fitne (imtihan sebebi) kılmışızdır ki, bakalım sabredecek misiniz? Zira Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir.\r\n\r\nBununla beraber, bize kavuşmayı ummayanlar "Bize ya melekler indirilmeliydi, ya da Rabbimizi görmeliydik" dediler. Andolsun ki, doğrusu nefislerinde kendilerini büyük gördüler ve büyük azgınlık ettiler.\r\n\r\nMelekleri görecekleri gün, işte o gün, günahkarlara hiçbir sevinç haberi yoktur. Ve yasak yasak, diyeceklerdir.', ''), +(327, 1414471941, '4-11', 'Furkan', 'İnkâr edenler: Bu (Kur''an), olsa olsa onun (Muhammed''in) uydurduğu biryalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.\r\n\r\nYine onlar dediler ki: (Bu ayetler), onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır. *\r\n\r\n(Resulüm!) De ki: Onu göklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.\r\n\r\nOnlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı!\r\n\r\nYahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yeyip (meşakkatsizce geçimini sağlayacağı) bir bahçesi olmalıydı. (Ayrıca) o zalimler (müminlere): Siz, ancak büyüye tutulmuş bir adama uymaktasınız! dediler.\r\n\r\n(Resulüm!) Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve (hidayete) hiçbir yol da bulamazlar.\r\n\r\nDilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarından ırmaklar akan cennetleri verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allah''ın şanı yücedir. *\r\n\r\nOnlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkâr edenler için alevli bir ateş hazırladık.', ''), +(328, 1414551926, '14-15', 'Âl-i İmrân', 'Nefsani arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzelyer, Allah''ın katındadır.\r\n\r\n(Resulüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takva sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah''ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür. *', ''), +(329, 1414552598, '26-27', 'Âl-i İmrân', '(Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah''ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.\r\n\r\nGeceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin. *', ''), +(330, 1414552991, '30-32', 'Âl-i İmrân', 'Herkesin, iyilik olarak yaptıklarını da kötülük olarak yaptıklarını da karşısında hazır bulduğu günde (insan) isteyecek ki kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Allah kullarına çok şefkatlidir.\r\n\r\n(Resulüm! ) De ki: Eğer Allah''ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.\r\n\r\nDe ki: Allah''a ve Resulü''ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kafirleri sevmez.', ''), +(331, 1414591159, '67-71', 'Âl-i İmrân', 'İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah''ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi.\r\n\r\nİnsanların İbrahim''e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber (Muhammed) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dostudur.\r\n\r\nEhl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar.\r\n\r\nEy ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah''ın ayetlerini inkâr edersiniz?\r\n\r\nEy ehl-i kitap! Neden doğruyu eğriye karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz? *', ''), +(332, 1414644243, '79-87', 'Âl-i İmrân', 'Hiçbir insanın, Allah''ın kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkıp) insanlara: Allah''ı bırakıp bana kul olun! demesi mümkün değildir. Bilakis (şöyle demesi gerekir): Okutmakta ve öğretmekte olduğunuz Kitap uyarınca Rabbe halis kullar olunuz. *\r\n\r\nVe size: Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin, diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra hiç size kafirliği emreder mi?\r\n\r\nHani Allah, peygamberlerden: "Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz" diye söz almış, "Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik" cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.\r\n\r\nArtık bundan sonra her kim dönerse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir. *\r\n\r\nGöklerde ve yerdekiler, ister istemez O''na teslim olduğu halde onlar (ehl-i kitap), Allah''ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki O''na döndürüleceklerdir.\r\n\r\nDe ki: Biz, Allah a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Ya''kub ve Ya''kub oğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırdetmeyiz. Biz ancak O''na teslim oluruz.\r\n\r\nKim, İslam''dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. *\r\n\r\nİman etmelerinden, Resul''ün hak olduğuna şehadet getirmelerinden ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkarcılığa sapan bir kavme Allah nasıl hidayet nasip eder? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.\r\n\r\nİşte onların cezası, Allah''ın, meleklerin ve bütün insanlığın lanetine uğramalarıdır.', ''), +(333, 1415856080, '63-65', 'İsrâ', 'Allah buyurdu: Git! Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki hepinizin cezası cehennemdir. Tam bir ceza!\r\n\r\nOnlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle şaşırt; süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ; mallarına, evlatlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir şey vadetmez.\r\n\r\nŞurası muhakkak ki, benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.', ''), +(334, 1415856192, '70', 'İsrâ', 'Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.', ''), +(335, 1415856256, '72-77', 'İsrâ', 'Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.\r\n\r\nMüşrikler, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi yalan yere bize isnat etmen için seni, nerdeyse, sana vahyettiğimizden saptıracaklar ve ancak o takdirde seni candan dost kabul edeceklerdi.\r\n\r\nEğer seni sebatkar kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.\r\n\r\nO zaman, hiç şüphesiz sana hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat tattırırdık; sonra bize karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın.\r\n\r\nYine onlar, seni yurdundan çıkarmak için nerdeyse dünyayı başına dar getirecekler. O takdirde, senin ardından kendileri de fazla kalamazlar. *\r\n\r\nSenden önce gönderdiğimiz peygamberler hakkındaki kanun (da budur). Bizim kanunumuzda hiçbir değişiklik bulamazsın.', ''), +(336, 1415856384, '81-82', 'İsrâ', 'De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”\r\n\r\nBiz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.', ''), +(337, 1415857028, '29-36', 'Tûr', '(Resulüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kahinsin, ne de bir deli.\r\n\r\nYoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?\r\n\r\nDe ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.\r\n\r\nOnlara akılları mı bunu emreder, yoksa onlar, azgın bir topluluk mudur?\r\n\r\nYahut "Onu kendisi uydurdu!" mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmezler.\r\n\r\nEğer doğru iseler onun benzeri bir söz getirsinler.\r\n\r\nAcaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?\r\n\r\nYoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır! Onlar bir türlü anlayıp inanmazlar.', ''), +(338, 1415857146, '57-74', 'Vâkıa', 'Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi?\r\n\r\nSöyleyin öyleyse, (rahimlere) döktüğünüz meni nedir?\r\n\r\nOnu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?\r\n\r\nAranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz.\r\n\r\nBöylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir alemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik).\r\n\r\nAndolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?\r\n\r\nŞimdi bana, ektiğinizi haber verin.\r\n\r\nOnu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?\r\n\r\nDileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız.\r\n\r\n"Doğrusu borç altına girdik.\r\n\r\nDaha doğrusu, biz yoksul kaldık" (derdiniz).\r\n\r\nYa içtiğiniz suya ne dersiniz?\r\n\r\nBuluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?\r\n\r\nDileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?\r\n\r\nSöyleyin şimdi bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi,\r\n\r\nOnun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?\r\n\r\nBiz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık.\r\n\r\nÖyleyse ulu Rabbinin adını tesbih et. *', ''), +(339, 1415857784, '75-87', 'Vâkıa', 'Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, *\r\n\r\nBilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir.\r\n\r\nŞüphesiz bu, değerli bir Kur''an''dır,\r\n\r\nKorunmuş bir kitaptır.\r\n\r\nOna ancak temizlenenler dokunabilir. *\r\n\r\nO, alemlerin Rabbinden indirilmiştir.\r\n\r\nŞimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz?\r\n\r\nAllah''ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz? *\r\n\r\nHele can boğaza dayandığı zaman,\r\n\r\nO vakit siz bakar durursunuz.\r\n\r\n(O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz. *\r\n\r\nMadem ki ceza görmeyecekmişsiniz,\r\n\r\nOnu (canı) geri çevirsenize, şayet iddianızda doğru iseniz!', ''), +(340, 1415857854, '21-23', 'Hadid', 'Rabbinizden bir mağfirete; Allah''a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah''ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir. *\r\n\r\nYeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah''a göre kolaydır.\r\n\r\n(Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah''ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.', ''), +(341, 1415858268, '155-157', 'Bakara', 'Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber! ) Sabredenleri müjdele!\r\n\r\nO sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: Biz Allah''ın kullarıyız ve biz O''na döneceğiz, derler.\r\n\r\nİşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır. *', ''), +(342, 1415859308, '42-43', 'İbrahim', 'Ey Peygamber! Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah''ın gâfil olduğunu sanma! Ancak Allah, onların cezalarını, gözlerin dışa fırlayacağı güne erteler.\r\n\r\nO gün, başlarını dikerek koşacaklar, gözleri kendilerine bile dönmeyecek ve gönülleri bomboş kalacaktır.', ''), +(343, 1415859724, '8-10', 'Mücâdele', 'Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine o yasaklananı yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber''e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah''ın selamlamadığı bir şekilde selamlıyorlar. Kendi içlerinden de: Bu söylediklerimiz yüzünden Allah''ın bize azap etmesi gerekmez miydi? derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir. Ne kötü dönüş yeridir orası! *\r\n\r\nEy iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber''e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah''tan korkun. *\r\n\r\nGizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah''ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah''a dayanıp güvensinler. *', ''), +(344, 1415860495, '9-10', 'Haşr', 'Daha önceden Medine''yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. *\r\n\r\nBunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin! *', ''), +(345, 1415861023, '7-13', 'Saf', 'İslam''a çağırıldığı halde Allah''a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez. *\r\n\r\nOnlar ağızlarıyla Allah''ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. *\r\n\r\nMüşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O''dur.\r\n\r\nEy iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?\r\n\r\nAllah''a ve Resulüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.\r\n\r\nİşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur.\r\n\r\nSeveceğiniz başka bir şey daha var: Allah''tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele. *', ''), +(346, 1415861253, '2-4', 'Cuma', 'Çünkü ümmilere içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab''ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O''dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.\r\n\r\n(Peygamberi) müminlerden henüz kendilerine katılmamış bulunan diğer insanlara da göndermiştir. O, azizdir, hakimdir. *\r\n\r\nBu, Allah''ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.', ''), +(347, 1415861410, '5-8', 'Cuma', 'Tevrat''la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah''ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. *\r\n\r\nDe ki: Ey yahudiler! Bütün insanlar değil de, yalnız, kendinizin Allah''ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız, bunda da samimi iseniz, haydi ölümü temenni edin (bakalım)! *\r\n\r\nAma onlar, önceden yaptıklarından dolayı ölümü asla temenni etmezler. Allah, zalimleri çok iyi bilir. *\r\n\r\nDe ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah''a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.', ''), +(348, 1417192411, '10-11', 'Münâfikûn', 'Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın.\r\n\r\nAllah, eceli geldiğinde hiç kimseyi (ölümünü) ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.', ''), +(349, 1415957335, '8-10', 'Talâk', 'Nice şehirler (halkı) vardır ki, Rablerinin ve O''nun peygamberlerinin emrine isyân ettiler de onları şiddetli bir hesâb ile hesâba çektik ve onları görülmemiş bir azabla cezâlandırdık.\r\n\r\nÖyle ki (onlar) işlerinin vebâlini tattı ve işlerinin âkıbeti hüsrân oldu!\r\n\r\nAllah onlara (âhirette, pek) şiddetli bir azab hazırlamıştır; o hâlde ey îmân eden akıl sâhibleri! Allah''dan sakının! Şübhesiz ki Allah, size bir zikir (Kur''ân) indirmiştir.', ''), +(350, 1415957403, '12', 'Talâk', 'Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.', ''), +(351, 1415958145, '10-12', 'Tahrim', 'Allah, inkâr edenlere, Nuh''un karısı ile Lut''un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altında iken onlara hainlik ettiler. Kocaları Allah''tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara: Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin! denildi.\r\n\r\nAllah, inananlara da Firavun''un karısını misal gösterdi. O: Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun''dan ve onun (kötü) işinden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar! demişti.\r\n\r\nİffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem''i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi. *', ''), +(352, 1416113862, '28-29', 'Bakara', 'Ey kâfirler! Siz ölü iken sizi dirilten (dünyaya getirip hayat veren) Allah''ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizi öldürecek, tekrar sizi diriltecek ve sonunda O''na döndürüleceksiniz. *\r\n\r\nO, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.', ''), +(353, 1416114603, '45-46', 'Bakara', 'Sabır ve namaz ile Allah''tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah''a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir. *\r\n\r\nOnlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O''na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir.', ''), +(354, 1416143374, '81-87', 'Yunus', 'Sihirbazlar atacaklarını atınca, Mûsâ dedi ki: “Sizin bu yaptığınız sihirdir. Allah, onu elbette boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah, bozguncuların işini düzeltmez.\r\n\r\nSuçluların hoşuna gitmese de, Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.”\r\n\r\nFiravun ve ileri gelenlerinin kötülük yapmaları korkusu ile kavminin küçük bir bölümünden başkası Mûsâ’ya iman etmedi. Çünkü Firavun, o yerde zorba bir kişi idi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi.\r\n\r\nMûsâ, “Ey kavmim! Eğer siz gerçekten Allah’a iman etmişseniz, eğer O’na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O’na tevekkül edin” dedi.\r\n\r\nOnlar da şöyle dediler: “Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!”\r\n\r\nBizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar.\r\n\r\nMûsâ’ya ve kardeşine, “Kavminiz için Mısır’da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele” diye vahyettik.', ''), +(355, 1416143922, '99-102', 'Yunus', '(Resulüm!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?\r\n\r\nAllah''ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkarcı) kılar.\r\n\r\nDe ki: "Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!)" Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz.\r\n\r\nOnlar, kendilerinden önce gelip geçmiş toplumların (acıklı) günlerinin benzerlerinden başkasını mı bekliyorlar? De ki: Haydi bekleyin! Şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.', ''), +(356, 1416144022, '106-107', 'Yunus', 'Allah''ı bırakıp da sana fayda veya zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun.\r\n\r\nEğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O''ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O''nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir.', ''), +(357, 1416395349, '89-91', 'Bakara', 'Daha önce kafirlere karşı zafer isterlerken kendilerine Allah katından ellerindeki (Tevrat''ı) doğrulayan bir kitap gelip de (Tevrat''tan) bilip öğrendikleri gerçekler karşılarına dikilince onu inkâr ettiler. İşte Allah''ın laneti böyle inkarcılaradır. *\r\n\r\nAllah''ın kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah''ın indirdiğini (Kur''an''ı) inkâr ederek kendilerini harcamaları ne kötü bir şeydir! Böylece onlar, gazap üstüne gazaba uğradılar. Ayrıca kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.\r\n\r\nKendilerine: Allah''ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat''a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur''an kendi ellerinde bulunan Tevrat''ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah''ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.', ''), +(358, 1416395572, '97-101', 'Bakara', 'De ki: Cebrail''e kim düşman ise şunu iyi bilsin ki Allah''ın izniyle Kur''an''ı senin kalbine bir hidayet rehberi, önce gelen kitapları doğrulayıcı ve müminler için de müjdeci olarak o indirmiştir. *\r\n\r\nKim, Allah''a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail''e ve Mikail''e düşman olursa bilsin ki Allah da inkarcı kafirlerin düşmanıdır.\r\n\r\nAndolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. (Ey Muhammed!) Onları ancak fasıklar inkâr eder.\r\n\r\nNe zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.\r\n\r\nAllah tarafından kendilerine, yanlarında bulunanı tasdik edici bir elçi gelince ehl-i kitaptan bir gurup, sanki Allah''ın kitabını bilmiyormuş gibi onu arkalarına atıp terkettiler.', ''); +INSERT INTO `ayet` (`ayet_id`, `tarih`, `sure_no`, `sure_adi`, `ayet_meal`, `ek_not`) VALUES +(359, 1416487873, '114-115', 'Bakara', 'Allah''ın mescidlerinde O''nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. (Başka türlü girmeye hakları yoktur.) Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır.\r\n\r\nDoğu da Allah''ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah''ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah''(ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir. *', ''), +(360, 1416488426, '124-134', 'Bakara', 'Bir zamanlar Rabbi İbrahim''i bir takım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince: Ben seni insanlara önder yapacağım, demişti. "Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)" dedi. Allah: Ahdim zalimlere ermez (onlar için söz vermem) buyurdu.\r\n\r\nBiz, Beyt''i (Kabe''yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim''in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail''e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için Evim''i temiz tutun, diye emretmiştik.\r\n\r\nİbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah''a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası! *\r\n\r\nBir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah''ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin. *\r\n\r\nEy Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.\r\n\r\nEy Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.\r\n\r\nİbrahim''in dininden kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerdendir.\r\n\r\nÇünkü Rabbi ona: Müslüman ol, demiş, o da: Âlemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti.\r\n\r\nBunu İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti, Yakub da: Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslam''ı) seçti. O halde sadece müslümanlar olarak ölünüz (dedi).\r\n\r\nYoksa Ya''kub''a ölüm geldiği zaman siz orada mı idiniz? O zaman (Ya''kub) oğullarına: Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? demişti. Onlar: Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak''ın ilahı olan tek Allah''a kulluk edeceğiz; biz ancak O''na teslim olmuşuzdur, dediler.\r\n\r\nOnlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz.', ''), +(361, 1416546645, '151-157', 'Bakara', 'Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab''ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resul gönderdik.\r\n\r\nÖyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!\r\n\r\nEy iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah''tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir. *\r\n\r\nAllah yolunda öldürülenlere "ölüler"" demeyin. Bilakis onlar diridirler, lakin siz anlayamazsınız.\r\n\r\nAndolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber! ) Sabredenleri müjdele!\r\n\r\nO sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: Biz Allah''ın kullarıyız ve biz O''na döneceğiz, derler.\r\n\r\nİşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır. *', ''), +(362, 1416546792, '159-163', 'Bakara', 'İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder.\r\n\r\nAncak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim.\r\n\r\n(Ayetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah''ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onların üzerinedir.\r\n\r\nOnlar ebediyen lanet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.\r\n\r\nİlahınız bir tek Allah''tır. O''ndan başka ilah yoktur. O, rahmandır, rahimdir. *', ''), +(363, 1416549169, '195', 'Âl-i İmrân', 'Bunun üzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O''nun katındadır.', ''), +(364, 1416598811, '165-167', 'Bakara', 'İnsanlardan bazıları Allah''tan başkasını Allah''a denk tanrılar edinir de onları Allah''ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah''a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah''a ait olduğunu ve Allah''ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.\r\n\r\nİşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır. *\r\n\r\n(Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.', ''), +(365, 1416599891, '177', 'Bakara', 'İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah''a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah''ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!', ''), +(366, 1416600136, '178-179', 'Bakara', 'Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.[48] *\r\n\r\nEy akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz.', ''), +(367, 1416717149, '183-185', 'Bakara', 'Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.\r\n\r\nSayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.\r\n\r\nRamazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur''an''ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah''ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. *', ''), +(368, 1416717196, '186', 'Bakara', 'Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar. *', ''), +(369, 1416717786, '197', 'Bakara', 'Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse (ihramını giyerse), hac esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur. Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. (Ey müminler! Ahiret için) azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının. *', ''), +(370, 1416718145, '208-209', 'Bakara', 'Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır.\r\n\r\nSize (Kur''an ve Sünnet gibi) apaçık deliller geldikten sonra, eğer barıştan saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah azizdir, hakimdir.', ''), +(371, 1416718336, '204-207', 'Bakara', 'İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah''ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır.\r\n\r\nO, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.\r\n\r\nBöylesine "Allah''tan kork!" denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O ne kötü yerdir!\r\n\r\nİnsanlardan öyleleri de var ki, Allah''ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir. *', ''), +(372, 1416718664, '212', 'Bakara', 'Kafir olanlar için dünya hayatı cazip kılındı. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (iman edip) inkardan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir. *', ''), +(373, 1416718701, '214', 'Bakara', '(Ey müminler! ) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah''ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah''ın yardımı yakındır. *', ''), +(374, 1417191760, '251', 'Bakara', 'Sonunda Allah''ın izniyle onları yendiler. Davud da Calut''u öldürdü. Allah ona (Davud''a) hükümdarlık ve hikmet verdi, dilediği ilimlerden ona öğretti. Eğer Allah''ın insanlardan bir kısmının kötülüğünü diğerleriyle savması olmasaydı elbette yeryüzü alt üst olurdu. Lakin Allah bütün insanlığa karşı lütuf ve kerem sahibidir. *', ''), +(375, 1417191793, '253', 'Bakara', 'O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa''ya açık mucizeler verdik ve onu Ruhu''l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkâr etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lakin Allah dilediğini yapar. *', ''), +(376, 1417191821, '255', 'Bakara', 'Allah, O''ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O''nundur. İzni olmadan O''nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O''na hiçbir şey gizli kalmaz.) O''nun bildirdiklerinin dışında insanlar O''nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O''nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür. *', ''), +(377, 1417192130, '261', 'Bakara', 'Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah''ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir.', ''), +(378, 1417192151, '264', 'Bakara', 'Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.', ''), +(379, 1417259070, '1-3', 'Ahzâb', 'Ey Peygamber! Allah''tan kork, kafirlere ve münafıklara boyun eğme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.\r\n\r\nRabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.\r\n\r\nAllah''a güven. Vekil olarak Allah yeter.', ''), +(381, 1418659103, '59', 'Enâm', 'Gaybın anahtarları Allah''ın yanındadır; onları O''ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O''nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır. *', ''), +(382, 1418659090, '50', 'Enâm', 'De ki: Ben size, Allah''ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? *', ''), +(383, 1418659077, '188', 'Arâf', 'De ki: “Allah dilemedikçe ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım, daha çok hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim için sadece bir uyarıcı ve bir müjdeciyim.”', ''), +(384, 1418659037, '26-28', 'Cin', 'O bütün görülmeyenleri bilir. Sırlarına kimseyi muttali kılmaz;\r\n\r\nAncak, (bildirmeyi) dilediği peygamber bunun dışındadır. Çünkü O, bunun önünden ve ardından gözcüler salar,\r\n\r\nKi böylece onların (peygamberlerin), Rablerinin gönderdiklerini hakkıyla tebliğ ettiklerini bilsin. (Allah) onların nezdinde olup bitenleri çepeçevre kuşatmış ve her şeyi bir bir saymıştır (kaydetmiştir).', ''), +(385, 1419401036, '221', 'Bakara', 'Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye herhalde ondan daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de mümin kadınları nikâh ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondan daha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve âyetlerini insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar hatırda tutup, öğüt alırlar.', ''), +(386, 1419401484, '228', 'Bakara', 'Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah''a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah''ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azizdir, hakimdir. *', 'Bkz. Nisa 34 tefsiri\r\n\r\nhttp://www.kuran-ikerim.org/index.php?s=article&aid=838'), +(387, 1419401676, '34', 'Nisâ', 'Allah''ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için saliha kadınlar itaatkardır. Allah''ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. *', 'Nisa Suresi’nin 34. ayetinin erkeğe eşini dövmesini emretmesine ne diyorsun?\r\n\r\n– Kur’an erkeklere, “Gidin eşinizi dövün” demiyor. Ayetin ilgili kısmında şöyle deniyor: “Dik başlılığından yıldığınız kadınlara gelince onlara evvela öğüt verin, vazgeçmezlerse yatakta yalnız bırakın ve bunlarla da yola gelmezlerse onları hafifçe dövün.” Öncelikle ayet, dik başlılık gösterip sürekli huzursuzluk çıkaran kadınlarla ilgilidir. Ayet, kadın dövüp yola getirmek isteyen zamanın maço erkeklerine üç aşamalı bir alternatif sunuyor. Birinci aşamada, aranızda bir anlaşmazlık çıktığında, önce eşinizi uyarın, diyor. İkinci aşamada, eğer sorun çözülmezse yatağınızı ayırın; yani bir süre birbirinizden ayrı durun, belki sinirleriniz yatışır ve sorununuz çözülür, diyor. Üçüncü aşamada, hâlen dik başlılık devam ediyorsa evliliğinizi kurtarmak için, onu ıslah niyetiyle öldüresiye değil, hafifçe dövebilirsiniz, diyor.\r\n– Sonuçta erkeğe eşini dövmesi emrediliyor. Aşamalı ceza koyması bir şeyi değiştirmiyor.\r\n\r\n– Tekrar ediyorum. Kur’an, eşine melek gibi davranan erkeklere, öyle yapmayın, eşlerinizi dövün demiyor. Yani onlara eşlerini dövmelerini emretmiyor. Aksine, eşlerini köle gibi kullanan, işlerine gelmediğinde hayvan gibi döven vahşi insanlara “Durun dövmeyin eşlerinizi. Önce konuşun, nasihat verin. Sonra eşiniz, isyana devam ederse yatağını ayırın” diyor.\r\n– Sonra da dövün, diyor. Yani bir şekilde dövmeye cevaz veriyor.\r\n\r\n– Sen sadece Kur’an’ın bir ayetini alıp diğer ayetlerini göz ardı ettiğinden yanlış hükme varıyorsun. Kur’an’ın bütün ayetlerini bir bütün olarak dikkate alıp öyle hüküm çıkarmak gerekir. İslam hukukçuları bir konuda hüküm verdiklerinde tek bir ayete bakıp hüküm çıkarmıyorlar. Onlar, üç temel kaynağa bakıyorlar: Kur’an, sünnet (Hz. Muhammed’in (a.s.m.) söz ve uygulamaları) ve icma (İslamî konularda uzman olan âlimlerin ortak hükmü). Sen ise Kur’an’ın tek bir ayetine bakıp hüküm çıkarıyorsun. Oysa adı kadınlar manasına gelen ve kadın haklarıyla ilgili birçok hükmü içeren Nisa Suresi’nde, Allah, kadınlara nasıl davranılması gerektiğini şöyle emrediyor: “Onlarla hoşça, güzelce geçinin. Şayet onlardan hoşlanmayacak olursanız, olabilir ki bir şey sizin hoşunuza gitmez de Allah onda birçok hayır takdir etmiş bulunur.” (Nisa Suresi, 4:19) Kur’an, eşlerin birbirine sevgi ve şefkatle bağlanıp huzurlu bir yuva kurmasını Allah’ın rahmetinin delili olarak beyan ediyor: “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rum Suresi, 30:21)\r\n\r\nDevamı için:\r\nhttp://www.kuran-ikerim.org/index.php?s=article&aid=838'), +(388, 1419401748, '3', 'Mümtehine', 'Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı görendir.', ''), +(389, 1419401839, '10-14', 'Saf', 'Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?\r\n\r\nAllah''a ve Resulüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.\r\n\r\nİşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur.\r\n\r\nSeveceğiniz başka bir şey daha var: Allah''tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele. *\r\n\r\nEy iman edenler! Allah''ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa havarilere: Allah''a (giden yolda) benim yardımcılarım kimdir? demişti. Havariler de: Allah (yolunun) yardımcıları biziz, demişlerdi. İsrailoğullarından bir zümre inanmış, bir zümre de inkâr etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler. *', ''), +(390, 1419401903, '13', 'Teğabün', 'Allah; O''ndan başka hiçbir ilah yoktur. Müminler yalnız Allah''a dayanıp güvensinler.', ''), +(391, 1419401960, '3', 'Talâk', 'Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah''a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur. *', ''), +(392, 1419402018, '12', 'Talâk', 'Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.', ''), +(393, 1419402246, '1-7', 'Müddessir', 'Ey örtünüp bürünen (Peygamber!)\r\n\r\nKalk da uyar.\r\n\r\nRabbini yücelt.\r\n\r\nNefsini arındır.[562] *\r\n\r\nŞirkten uzak dur.[563] *\r\n\r\nİyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma.\r\n\r\nRabbinin rızasına ermek için sabret.', ''), +(394, 1419402335, '54-56', 'Müddessir', 'Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır!\r\n\r\nDileyen ondan (düşünüp) öğüt alır.\r\n\r\nBununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya layık olan da O''dur, mağfiret sahibi de O''dur.', ''), +(395, 1419402431, '38-49', 'Müddessir', 'Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir;\r\n\r\nAncak sağdakiler başka. *\r\n\r\nOnlar cennetler içinde sorarlar.\r\n\r\nGünahkârların durumunu:\r\n\r\n"Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?" diye\r\n\r\nOnlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik,\r\n\r\nYoksulu doyurmuyorduk,\r\n\r\n(Batıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,\r\n\r\nCeza gününü de yalan sayıyorduk,\r\n\r\nSonunda bize ölüm geldi çattı.\r\n\r\nArtık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.\r\n\r\nBöyle iken onlara ne oluyor ki, öğütten yüz çeviriyorlar?', ''), +(396, 1419402511, '7-11', 'İnsan', 'O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.\r\n\r\nOnlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. *\r\n\r\n"Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz."\r\n\r\n"Biz, çetin ve belalı bir günde Rabbimizden (O''nun azabına uğramaktan) korkarız" (derler).\r\n\r\nİşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.', ''), +(397, 1419402570, '27-28', 'İnsan', 'Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.\r\n\r\nOnları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz. *', ''), +(398, 1419402628, '6', 'İnşikak', 'Ey insan! Şüphe yok ki sen Rabbine karşı çaba üstüne çaba göstermektesin; sonunda O''na varacaksın.', ''), +(399, 1419402673, '10-15', 'İnşikak', 'Kimin de kitabı arkasından verilirse,\r\n\r\nDerhal yok olmayı isteyecek,\r\n\r\nVe alevli ateşe girecektir.\r\n\r\nZira o, (dünyada) ailesi içinde (mal-mülk sebebiyle) şımarmıştı. *\r\n\r\nO hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı.\r\n\r\nOysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.', ''), +(400, 1419402801, '5-7', 'Beled', 'İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?\r\n\r\n" Pek çok mal harcadım " diyor. *\r\n\r\nKimse onu görmedi mi sanıyor?', ''), +(401, 1419402859, '17-18', 'Beled', 'Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır.\r\n\r\nİşte bunlar sağdakilerdir. *', ''), +(402, 1419402929, '17-21', 'Leyl', 'En çok korunan ise ondan (ateşten) uzak tutulur.\r\n\r\nO ki, Allah yolunda malını verir, temizlenir.\r\n\r\nOnun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur.\r\n\r\nO ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için verir.\r\n\r\nVe o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.', ''), +(403, 1419402983, '29', 'Bakara', 'O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.', ''), +(404, 1419403236, '59', 'Kasas', 'Rabbin, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezine göndermedikçe, o memleketleri helak edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helak etmişizdir. *', ''), +(405, 1419765233, '11', 'Hucurât', 'Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir. *', ''), +(406, 1419768064, '128-131', 'Nisâ', 'Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında onlara günah yoktur. Sulh (daima) hayırlıdır. Zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. Eğer iyi geçinir ve Allah''tan korkarsanız şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. *\r\n\r\nÜzerine düşüp uğraşsanız da kadınlar arasında adil davranmaya güç yetiremezsiniz; bari birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir, günahtan sakınırsanız Allah şüphesiz çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. *\r\n\r\nEğer (eşler) birbirinden ayrılırsa Allah, bol nimetinden her birini zenginleştirir (diğerine muhtaç olmaktan kurtarır); Allah''ın lütfu geniş, hikmeti büyüktür. *\r\n\r\nGöklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah''ındır. Sizden önce kendilerine Kitap verilenlere ve size "Allah''tan korkun" diye emrettik. Eğer inkâr ederseniz biliniz ki göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah''ındır. Allah hudutsuz zengindir, ziyadesiyle övgüye layıktır.', ''), +(407, 1419768320, '135', 'Nisâ', 'Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendini, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şahidlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır. *', ''), +(408, 1419768594, '142-145', 'Nisâ', 'Şüphesiz münafıklar Allah''a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah''ı da pek az hatıra getirirler.\r\n\r\nBunların arasında bocalayıp durmaktalar,ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah''ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın.\r\n\r\nEy iman edenler! Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah''a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? *\r\n\r\nŞüphe yok ki münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.', ''), +(409, 1419768715, '146-147', 'Nisâ', 'Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler, Allah''a sımsıkı sarılıp dinlerini (ibadetlerini) yalnız onun için yapanlar başkadır. İşte bunlar (gerçekte) müminlerle beraberdirler ve Allah müminlere yakında büyük mükâfat verecektir.\r\n\r\nEğer siz iman eder ve şükrederseniz, Allah size neden azap etsin! Allah şükre karşılık veren ve her şeyi bilendir. *', ''), +(410, 1421057301, '29-43', 'Tûr', '(Resulüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kahinsin, ne de bir deli.\r\n\r\nYoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?\r\n\r\nDe ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.\r\n\r\nOnlara akılları mı bunu emreder, yoksa onlar, azgın bir topluluk mudur?\r\n\r\nYahut "Onu kendisi uydurdu!" mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmezler.\r\n\r\nEğer doğru iseler onun benzeri bir söz getirsinler.\r\n\r\nAcaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?\r\n\r\nYoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır! Onlar bir türlü anlayıp inanmazlar.\r\n\r\nYahut Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Ya da her şeye hakim olan kendileri midir?\r\n\r\nYoksa onların, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsinler. *\r\n\r\nYoksa kızlar O''nun, oğullar da sizin mi?\r\n\r\nYoksa sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar ağır bir borç altında eziliyorlar mı?\r\n\r\nYoksa gayba ait bilgiler kendi yanlarında da, onlar mı yazıyorlar?\r\n\r\nYahut bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl tuzağa düşecek olanlar, inkâr edenlerdir.\r\n\r\nVeya onların Allah''tan başka bir tanrısı mı var? Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır.', ' Şöyle ki: Başta diyor: "Ahkâm-ı İlahiyeyi tebliğ et. Sen kâhin değilsin. Zira kâhinin sözleri, karışık ve tahminîdir. Seninki, hak ve yakînîdir. Mecnun olamazsın, düşmanın dahi senin kemal-i aklına şehadet eder.\r\n ﺍَﻡْ ﻳَﻘُﻮﻟُﻮﻥَ ﺷَﺎﻋِﺮٌ ﻧَﺘَﺮَﺑَّﺺُ ﺑِﻪِ ﺭَﻳْﺐَ\r\nﺍﻟْﻤَﻨُﻮﻥِ\r\nÂyâ, acaba muhakemesiz âmi kâfirler gibi, sana şâir mi diyorlar? Senin helâketini mi bekliyorlar? Sen, de: "Bekleyiniz. Ben de bekliyorum." Senin parlak büyük hakikatlerin, şiirin hayalatından münezzeh ve tezyinatından\r\nmüstağnidir.\r\n ﺍَﻡْ ﺗَﺎْﻣُﺮُﻫُﻢْ ﺍَﺣْﻼَﻣُﻬُﻢْ\r\nﺑِﻬَﺬَﺍ\r\nYahut; acaba akıllarına güvenen akılsız feylesoflar gibi, "Aklımız bize yeter" deyip sana ittibadan istinkâf mı ederler. Halbuki akıl ise, sana ittibaı emreder. Çünki bütün dediğin makuldür. Fakat akıl kendi başıyla ona yetişemez.\r\n ﺍَﻡْ ﻫُﻢْ ﻗَﻮْﻡٌ\r\nﻃَﺎﻏُﻮﻥَ\r\nYahut: İnkârlarına sebeb, tâgi zalimler gibi, Hakk''a serfüru etmemeleri midir? Halbuki mütecebbir zalimlerin rüesaları olan Firavunların, Nemrudların akibetleri malûmdur.\r\n ﺍَﻡْ ﻳَﻘُﻮﻟُﻮﻥَ ﺗَﻘَﻮَّﻟَﻪُ ﺑَﻞْ ﻻَ\r\nﻳُﺆْﻣِﻨُﻮﻥَ\r\nVeyahut: Yalancı, vicdansız münafıklar gibi "Kur''an senin sözlerindir" diye seni ittiham mı ediyorlar? Halbuki, tâ şimdiye kadar sana Muhammed-ül Emin diyerek içlerinde seni en doğru sözlü biliyorlardı. Demek onların imana niyetleri yoktur. Yoksa Kur''anın âsâr-ı beşeriye içinde bir nazirini bulsunlar.\r\n ﺍَﻡْ ﺧُﻠِﻘُﻮﺍ ﻣِﻦْ ﻏَﻴْﺮِ\r\nﺷَﻲْﺀٍ\r\nVeyahut: Kâinatı abes ve gayesiz itikad eden felasife-i abesiyyun gibi kendilerini başıboş, hikmetsiz, gayesiz, vazifesiz, Hâlıksız mı zannediyorlar? Acaba gözleri kör olmuş, görmüyorlar mı ki, kâinat baştan aşağıya kadar hikmetlerle müzeyyen ve gayelerle müsmirdir ve mevcudat, zerrelerden güneşlere kadar vazifelerle muvazzaftır ve evamir-i İlahiyeye müsahharlardır.\r\n ﺍَﻡْ ﻫُﻢُ\r\nﺍﻟْﺨَﺎﻟِﻘُﻮﻥَ\r\nVeyahut: Firavunlaşmış maddiyyun gibi, "Kendi kendine oluyorlar. Kendi kendini besliyorlar. Kendilerine lâzım olan herşeyi yaratıyorlar" mı tahayyül ediyorlar ki, imandan, ubudiyetten istinkâf ederler? Demek kendilerini birer Hâlık zannederler. Halbuki bir tek şeyin Hâlıkı, herbir şeyin Hâlıkı olmak lâzım gelir. Demek kibir ve gururları onları nihayet derecede ahmaklaştırmış ki, bir sineğe, bir mikroba karşı mağlub bir âciz-i mutlakı, bir Kadîr-i Mutlak zannederler. Madem bu derece akıldan, insaniyetten sukut etmişler. Hayvandan, belki cemadattan daha aşağıdırlar. Öyle ise, bunların inkârlarından müteessir olma. Bunları dahi, bir nevi muzır hayvan ve pis maddeler sırasına say. Bakma, ehemmiyet verme.\r\n ﺍَﻡْ ﺧَﻠَﻘُﻮﺍ ﺍﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍْﻻَﺭْﺽَ ﺑَﻞْ ﻻَ\r\nﻳُﻮﻗِﻨُﻮﻥَ\r\nVeyahut: Hâlıkı inkâr eden fikirsiz, sersem muattıla gibi, Allah''ı inkâr mı ediyorlar ki, Kur''anı dinlemiyorlar? Öyle ise, semavat ve arzın vücudlarını inkâr etsinler veyahut "Biz halkettik" desinler. Bütün bütün aklın zıvanasından çıkıp, divaneliğin hezeyanına girsinler. Çünki semada yıldızları kadar, zeminde çiçekleri kadar berahin-i tevhid görünüyor, okunuyor. Demek yakîne ve hakka niyetleri yoktur. Yoksa "Bir harf kâtibsiz olmaz" bildikleri halde, nasıl bir harfinde bir kitab yazılan şu kâinat kitabını, kâtibsiz zannediyorlar.\r\n ﺍَﻡْ ﻋِﻨْﺪَﻫُﻢْ ﺧَﺰَٓﺍﺋِﻦُ\r\nﺭَﺑِّﻚَ\r\nVeyahut: Cenab-ı Hakk''ın ihtiyarını nefyeden bir kısım hükema-yı dâlle gibi ve Berahime gibi asl-ı nübüvveti mi inkâr ediyorlar? Sana iman getirmiyorlar. Öyle ise, bütün mevcudatta görünen ve ihtiyar ve iradeyi gösteren bütün âsâr-ı hikmeti ve gayatı ve intizamatı ve semeratı ve âsâr-ı rahmet ve inayatı ve bütün enbiyanın bütün mu''cizatlarını inkâr etsinler veya "Mahlukata verilen ihsanatın hazineleri yanımızda ve elimizdedir" desinler. Kabil-i hitab olmadıklarını göstersinler. Sen de onların inkârından müteellim olma. Allah''ın akılsız hayvanları çoktur, de.\r\n ﺍَﻡْ ﻫُﻢُ\r\nﺍﻟْﻤُﺼَﻴْﻄِﺮُﻭﻥَ\r\nVeyahut: Aklı hâkim yapan mütehakkim Mu''tezile gibi kendilerini Hâlıkın işlerine rakib ve müfettiş tahayyül edip Hâlık-ı Zülcelal''i mes''ul tutmak mı istiyorlar? Sakın fütur getirme. Öyle hodbinlerin inkârlarından bir şey çıkmaz. Sen de aldırma.\r\n ﺍَﻡْ ﻟَﻬُﻢْ ﺳُﻠَّﻢٌ ﻳَﺴْﺘَﻤِﻌُﻮﻥَ ﻓِﻴﻪِ ﻓَﻠْﻴَﺎْﺕِ ﻣُﺴْﺘَﻤِﻌُﻬُﻢْ ﺑِﺴُﻠْﻄَﺎﻥٍ\r\nﻣُﺒِﻴﻦٍ\r\nVeyahut: Cin ve şeytana uyup kehanetfüruşlar, ispirtizmacılar gibi, âlem-i gayba başka bir yol mu bulunmuş zannederler? Öyle ise, şeytanlarına kapanan semavata, onunla çıkılacak bir merdivenleri mi var tahayyül ediyorlar ki, senin semavî haberlerini tekzib ederler. Böyle şarlatanların inkârları, hiç hükmündedir.\r\n ﺍَﻡْ ﻟَﻪُ ﺍﻟْﺒَﻨَﺎﺕُ ﻭَﻟَﻜُﻢُ\r\nﺍﻟْﺒَﻨُﻮﻥَ\r\nVeyahut: Ukûl-ü aşere ve erbab-ül enva''\r\nnamıyla şerikleri itikad eden müşrik felasife gibi ve yıldızlara ve melaikelere bir nevi uluhiyet isnad eden Sabiiyyun gibi, Cenab-ı Hakk''a veled nisbet eden mülhid ve dâllînler gibi, Zât-ı Ehad ve Samed''in vücub-u vücuduna, vahdetine, samediyetine, istiğna-i mutlakına zıd olan veledi nisbet ve melaikenin ubudiyetine ve ismetine ve cinsiyetine münafî olan ünûseti isnad mı ederler? Kendilerine şefaatçi mi zannederler ki, sana tâbi'' olmuyorlar? \r\nSözler(RNK) - 418'), +(411, 1422803517, '51-52', 'Kalem', 'Fakat ardından, Rabbi onu seçti (vahiy verdi) ve onu salihlerden kıldı.\r\n\r\nO inkâr edenler Zikr''i (Kur''an''ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hala da (kin ve hasetlerinden:) "Hiç şüphe yok o bir delidir" derler.\r\n\r\nOysa o (Kur''an), âlemler için ancak bir öğüttür.', ''), +(412, 1423850676, '53-55', 'Kehf', 'Suçlular ateşi görür görmez, orayı boylayacaklarını iyice anladılar; ondan kurtuluş yolu da bulamadılar.\r\n\r\nHakikaten biz bu Kur''an''da insanlar için her türlü misali sayıp dökmüşüzdür. Fakat tartışmaya en çok düşkün varlık insandır.\r\n\r\nKendilerine hidayet geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret talep etmekten alıkoyan şey, sadece, öncekilerinin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir!', ''), +(413, 1424407118, '61', 'Yunus', '(Ey Muhammed!) Sen hangi işte bulunursan bulun, ona dair Kur’an’dan ne okursan oku ve (ey insanlar, sizler de) hangi şeyi yaparsanız yapın, siz ona daldığınızda biz sizi mutlaka görürüz. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca, (hatta) bu zerreden daha küçük veya daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinden uzak (ve gizli) olmaz; hepsi muhakkak apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz''da yazılı)dır.', ''), +(414, 1424408447, '99-101', 'Yunus', 'Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi. O halde insanları hep mümin olsunlar diye sen mi zorlayacaksın?\r\n\r\nAllah''ın izni olmadıkça hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler.\r\n\r\nDe ki: "Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakın!" Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki!', ''), +(415, 1424432030, '9-11', 'Hûd', 'Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da, sonra bunu ondan çekip alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör oluverir.\r\n\r\nAma kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak mutlaka, “Kötülükler benden gitti” diyecektir. Çünkü o, şımarık ve böbürlenen biridir.\r\n\r\nAncak sabredip salih amel işleyenler böyle değildir. İşte onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.', ''), +(416, 1424802078, '112-113', 'Hûd', 'Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür.\r\n\r\nZulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.', ''), +(417, 1424802361, '116-117', 'Hûd', 'Sizden önceki asırlarda yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar görevlerini yaptılar). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkâr idiler.\r\n\r\nHalkı iyi olduğu halde Rabbin, haksızlıkla memleketleri helak etmez.', ''), +(418, 1424802437, '121-123', 'Hûd', 'İnanmayanlara: "Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu biz de yapıyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz" de.\r\n\r\nGöklerin ve yerin gaybı Allah''a aittir. Bütün işler O''na döndürülür. Öyleyse O''na kulluk et, O''na güven. Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.*', ''), +(419, 1426094392, '48-50', 'Rûm', 'Allah O''dur ki, rüzgarları gönderir, bunlar da bulutu kaldırır. Derken, Allah onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder; nihayet arasından yağmurun çıktığını görürsün. Allah dilediği kullarına yağmuru nasip edince, onlar seviniverirler.\r\n \r\n\r\n0ysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi.\r\n \r\n\r\nAllah''ın rahmetinin eserlerine bir bak: Arzı, ölümünün ardından nasıl diriltiyor! Şüphesiz O, ölüleri de mutlaka diriltecektir. O, her şeye kadirdir.\r\n ', ''), +(420, 1426171166, '33-34', 'Lokman', 'Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evladı, ne evladın babası namına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah''ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah''ın affına güvendirerek sizi kandırmasın. * \r\n \r\n\r\nKıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah''ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır. * \r\n ', ''), +(421, 1426171871, '14-15', 'Lokman', 'Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüşancak banadır.\r\n \r\n\r\nEğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.\r\n ', ''), +(422, 1426494349, '48-53', 'Nahl', 'Onlar, Allah''ın yarattığı birtakım şeyleri görmediler mi ki? Gölgeleri Allah''ın kudretine boyun eğip secde ederek, sağa sola döner, dolaşır.\r\n \r\n\r\nGöklerde ve yer yüzünde bulunan canlılar ve bütün melekler, kibirlenmeden Allah''a secde ederler.\r\n \r\n\r\nKendilerine hakim olan Rabblerinden korkarlar ve emrolundukları her şeyi yaparlar.\r\n \r\n\r\nAllah, buyurmuştur ki: İki ilâh edinmeyin. O, ancak bir ilâhdır. Onun için yalnız benden korkun.\r\n \r\n\r\nGöklerde ve yerde olan her şey yalnız O''nundur. Din de daima O''nundur. Böyle iken, siz Allah''tan başkasından mı korkarsınız?\r\n \r\n\r\nSizde nimet namına ne varsa hep Allah dandır. Sonra size sıkıntı dokununca Allah a feryad edersiniz. \r\n ', ''), +(423, 1426508790, '116-117', 'Nahl', 'Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin, çünkü Allah''a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah''a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. * \r\n \r\n\r\n(Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.\r\n ', ''), +(425, 1426672565, '23-25', 'İsrâ', 'Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.\r\n \r\n\r\nOnları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.\r\n \r\n\r\nRabbiniz sizin kalplerinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız, şunu bilin ki Allah, kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır.\r\n ', ''), +(426, 1426673074, '49-52', 'İsrâ', 'Bir de onlar dediler ki: "Biz, bir kemik yığını olduğumuz ve ufalanıp toz olduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?\r\n \r\n\r\nDe ki: "İster taş olun, ister demir..."\r\n \r\n"İsterse gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu." diyecekler. De ki: "Yakın olması gerekir!".\r\n\r\n(Allah) sizi çağıracağı gün, tam bir hürmetle onun emrine koşacaksınız ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde pek az bir müddet kaldınız.\r\n ', ''), +(427, 1426673287, '59-60', 'İsrâ', '(Müşriklerin istedikleri) o mu''cizeleri göndermekten bizi alıkoyan (tek) şey, evvelkilerin onları yalanlamasıdır. Nitekim Semûd (kavmin)e (peygamberlerinin hakkaniyetini) gösteren (bir mu''cize) olarak o dişi deveyi vermiştik de ona (o mu''cizeyiyalanlamaları sebebiyle, kendilerine) zulmettiler. Hâlbuki (böyle) mu''cizeleri, ancak korkutmak için göndeririz.(1) * \r\n \r\n\r\n(Habîbim, yâ Muhammed!) Hani sana da: “Şübhesiz ki Rabbin, insanları (ilim ve kudretiyle) kuşatmıştır (kimseden korkmadan teblîğe devâm et)!” demiştik. Sana (Mi''râcGecesi) gösterdiğimiz o temâşâyı ve Kur''ân''da lâ''netlenen (Cehennemdeki Zakkum)ağacı(nı) da ancak insanlar için bir imtihan yaptık.(2) Çünki (biz) onları korkutuyoruz, fakat(bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey artırmıyor. * \r\n ', ''), +(428, 1426673431, '70', 'İsrâ', 'İsrâ Suresi | 70\r\nGerçekten biz, Âdemoğlu’nu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde (bineklerle) taşıdık, onlara güzel/temiz/helal şeylerden rızık verdik ve hakikaten onları yarattıklarımızdan pek çoğuna üstün kıldık.', ''), +(429, 1427617792, '66-72', 'Meryem', 'İnsan der ki: "Öldüğüm zaman sahi diri olarak (kabrimden) çıkarılacak mıyım?"\r\n </font>\r\n\r\nİnsan düşünmez mi ki, daha önce o hiçbir şey olmadığı halde biz kendisini yaratmışızdır?\r\n </font>\r\n\r\nÖyle ise, Rabbine andolsun ki, muhakkak surette onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız; sonra onları diz üstü çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız.\r\n </font>\r\n\r\nSonra her milletten, rahman olan Allah''a en çok asi olanlar hangileri ise çekip ayıracağız. * \r\n </font>\r\n\r\nSonra, orayı boylamaya daha çok müstahak olanları elbette biz daha iyi biliriz.\r\n </font>\r\n\r\nİçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür. * \r\n </font>\r\n\r\nSonra biz, Allah''tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.\r\n </font>', ''), +(430, 1427619919, '25-35', 'Tâ-Hâ', 'Musa: Rabbim! dedi, yüreğime genişlik ver.\r\n\r\nİşimi bana kolaylaştır.\r\n\r\nDilimden (şu) bağı çöz\r\n\r\nKi sözümü anlasınlar.\r\n\r\nBana ailemden bir de vezir (yardımcı) ver\r\n\r\nKardeşim Harun''u.\r\n\r\nOnun sayesinde arkamı kuvvetlendir\r\n\r\nVe onu işime ortak kıl\r\n\r\nBöylece seni bol bol tesbih edelim\r\n\r\nVe çok çok analım seni\r\n\r\nŞüphesiz sen bizi görmektesin.\r\n', ''), +(431, 1427620386, '43-47', 'Tâ-Hâ', '“Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır.\r\n\r\n“Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.”\r\n\r\nMûsâ ve Hârûn, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz.”\r\n\r\nAllah, şöyle dedi: “Korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim. İşitirim ve görürüm.”\r\n\r\n“Ona gidin ve şöyle deyin: ‘Şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. Sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selâm, doğru yola uyanlara olsun.’ ”\r\n ', ''), +(432, 1427658488, '32', 'Mâide', 'İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları''na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler. * \r\n ', ''), +(433, 1429963452, '67', 'Hac', 'Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.\r\n ', ''); +INSERT INTO `ayet` (`ayet_id`, `tarih`, `sure_no`, `sure_adi`, `ayet_meal`, `ek_not`) VALUES +(434, 1430021003, '57-61', 'Müminûn', 'Şübhesiz (bir de hayırda gayret gösteren) o kimseler (de var) ki, onlar Rablerinin azâbından korkarak titreyenlerdir.\r\n\r\nHem o kimseler ki, onlar Rablerinin âyetlerine îmân ederler.\r\n \r\nYine o kimseler ki, onlar Rablerine ortak koşmazlar.\r\n\r\nVe o kimseler ki, şübhesiz onlar Rablerine dönecek kimseler oldukları(nı bildikleri)için, verdikleri şeyleri kalbleri ürpererek verirler.\r\n \r\nİşte bunlar, hayırlı işlerde koşuşurlar ve onlar bunlarda (o hizmetlerde) sâbikun(önde gidenler)dir.', ''), +(435, 1431453686, '79-81', 'Neml', '(Ey Resûlüm!) Öyle ise (sen) Allah''a tevekkül et! Çünki sen, apaçık hak üzerindesin!\r\n </font>\r\n\r\nElbette sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönen kimseler olarak kaçtıklarında, o sağırlara da (hakka olan) da''veti(ni) işittiremezsin!\r\n </font>\r\n\r\nVe o körleri, (içinde bulundukları) dalâletlerinden (çevirip) hidâyete erdirecek olan sen değilsin! (Sen da''vetini) ancak, âyetlerimize îmân edip de kendileri (ihlâsla) teslîm olan kimselere işittirebilirsin.\r\n </font>', ''), +(436, 1431453731, '84-85', 'Neml', 'Nihâyet (oraya) geldikleri zaman (Allah onlara): “Kendilerini ilmen kavramadığınız hâlde, ayetlerimi yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?” buyurur.\r\n </font>\r\n\r\nVe zulmetmeleri (Allah''ın âyetlerini yalanlamaları) yüzünden o (azab) söz(ü)başlarına gelmiştir; artık onlar konuşamazlar.\r\n </font>', ''), +(437, 1431453785, '88', 'Neml', 'Hem dağları görürsün de, onları (yerlerinde) sâbit sanırsın; hâlbuki onlar, bulutların yürümesi gibi geçer gider. (Bu,) herşeyi sağlam yapan Allah''ın işidir. Muhakkak ki O, ne yaparsanız hakkıyla haberdârdır.\r\n </font>', ''), +(438, 1431721200, '35', 'Ahzâb', 'Muhakkak ki Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü''min erkekler ve mü''min kadınlar, itâatkâr erkekler ve itâatkâr kadınlar, sâdık erkekler ve sâdık kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, (Allah''a) gönülden bağlı (mütevâzi) olan erkekler ve(Allah''a) gönülden bağlı (mütevâzi) olan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını)koruyan kadınlar, Allah''ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; (işte) Allah bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât hazırlamıştır.(3) * \r\n </font>', ''), +(439, 1431865367, '49-50', 'Kasas', 'De ki: “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, o hâlde Allah katından, bu ikisinden (Kur''ândan ve Tevrât''tan) daha doğru bir kitab getirin de, (ben) ona uyayım!”\r\n </font>\r\n\r\nFakat sana cevab veremezlerse, artık bil ki (onlar) ancak (nefislerinin) arzularına uymaktadırlar. Hâlbuki Allah''dan bir yol gösterici olmaksızın, (nefsinin) arzusuna uyandan daha sapık kimdir? Şübhe yok ki Allah, o zâlimler topluluğunu hidâyete erdirmez.\r\n </font>', ''); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `ayet2` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `ayet2` ( + `ayet_id` int(10) unsigned NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `tarih` int(10) unsigned NOT NULL, + `sure_no` varchar(10) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `sure_adi` varchar(20) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `ayet_meal` varchar(5000) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `ek_not` varchar(5000) COLLATE utf8_turkish_ci DEFAULT NULL, + PRIMARY KEY (`ayet_id`) +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=utf8 COLLATE=utf8_turkish_ci AUTO_INCREMENT=1 ; + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `ayet_tag` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `ayet_tag` ( + `ayet_id` int(10) unsigned NOT NULL, + `tag_id` int(10) unsigned NOT NULL +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=latin1; + +-- +-- Tablo döküm verisi `ayet_tag` +-- + +INSERT INTO `ayet_tag` (`ayet_id`, `tag_id`) VALUES +(77, 11), +(115, 10), +(116, 10), +(117, 10), +(118, 10), +(119, 10), +(120, 10), +(121, 10), +(122, 10), +(123, 10), +(124, 10), +(124, 36), +(123, 35), +(122, 19), +(119, 34), +(118, 35), +(117, 42), +(117, 11), +(117, 40), +(117, 17), +(116, 35), +(116, 43), +(125, 23), +(125, 32), +(127, 28), +(129, 23), +(129, 24), +(130, 34), +(130, 24), +(131, 42), +(131, 36), +(131, 26), +(132, 33), +(132, 36), +(132, 15), +(133, 33), +(133, 21), +(133, 15), +(126, 9), +(126, 33), +(126, 36), +(115, 35), +(115, 16), +(134, 9), +(135, 11), +(135, 36), +(135, 34), +(136, 9), +(136, 30), +(136, 32), +(137, 9), +(137, 40), +(137, 44), +(138, 36), +(138, 14), +(138, 45), +(139, 23), +(139, 25), +(139, 33), +(139, 34), +(139, 15), +(141, 33), +(141, 21), +(141, 15), +(141, 46), +(142, 35), +(142, 11), +(142, 40), +(142, 36), +(142, 12), +(143, 31), +(143, 26), +(145, 36), +(145, 26), +(145, 18), +(146, 9), +(146, 10), +(146, 17), +(147, 31), +(147, 36), +(147, 28), +(148, 11), +(148, 20), +(149, 11), +(149, 21), +(150, 11), +(152, 11), +(152, 36), +(153, 11), +(153, 36), +(154, 11), +(154, 31), +(154, 36), +(155, 11), +(155, 36), +(156, 9), +(156, 21), +(157, 11), +(157, 36), +(157, 34), +(158, 11), +(158, 10), +(159, 11), +(159, 20), +(160, 11), +(160, 36), +(160, 34), +(160, 10), +(161, 11), +(161, 21), +(162, 11), +(162, 36), +(133, 36), +(133, 43), +(163, 11), +(163, 36), +(163, 10), +(164, 35), +(164, 36), +(165, 9), +(166, 35), +(166, 36), +(166, 28), +(166, 47), +(167, 16), +(168, 16), +(169, 16), +(170, 16), +(171, 16), +(173, 16), +(174, 16), +(174, 40), +(174, 37), +(174, 10), +(174, 17), +(173, 22), +(173, 40), +(171, 23), +(170, 9), +(170, 11), +(170, 46), +(169, 9), +(169, 11), +(169, 33), +(169, 17), +(168, 22), +(167, 35), +(167, 10), +(175, 31), +(175, 37), +(175, 10), +(175, 8), +(176, 37), +(176, 10), +(176, 8), +(176, 44), +(177, 26), +(177, 30), +(178, 35), +(178, 11), +(178, 36), +(179, 11), +(179, 36), +(180, 33), +(180, 12), +(180, 28), +(181, 11), +(181, 36), +(181, 12), +(181, 30), +(182, 13), +(182, 11), +(182, 10), +(183, 11), +(183, 36), +(183, 34), +(183, 10), +(183, 44), +(184, 11), +(184, 37), +(184, 21), +(185, 9), +(185, 8), +(186, 35), +(186, 36), +(186, 47), +(187, 36), +(187, 34), +(189, 36), +(190, 11), +(190, 36), +(191, 28), +(191, 17), +(191, 47), +(192, 23), +(192, 21), +(192, 32), +(192, 24), +(193, 9), +(193, 33), +(193, 21), +(193, 46), +(194, 31), +(194, 26), +(195, 36), +(195, 34), +(195, 45), +(196, 25), +(196, 24), +(197, 10), +(197, 28), +(197, 47), +(197, 44), +(198, 9), +(198, 41), +(198, 8), +(198, 17), +(199, 31), +(199, 30), +(200, 31), +(201, 31), +(202, 31), +(202, 32), +(204, 31), +(204, 36), +(204, 26), +(204, 30), +(204, 28), +(205, 31), +(205, 41), +(205, 36), +(205, 26), +(205, 8), +(205, 28), +(205, 32), +(206, 9), +(206, 21), +(206, 30), +(207, 11), +(207, 21), +(208, 11), +(208, 21), +(208, 30), +(208, 46), +(209, 9), +(209, 13), +(209, 32), +(210, 9), +(210, 23), +(210, 32), +(210, 24), +(211, 23), +(211, 40), +(211, 41), +(211, 32), +(211, 24), +(213, 11), +(213, 36), +(213, 34), +(214, 9), +(214, 19), +(214, 11), +(214, 10), +(214, 37), +(215, 9), +(215, 37), +(215, 18), +(216, 36), +(216, 34), +(217, 23), +(217, 36), +(217, 28), +(217, 32), +(218, 42), +(218, 9), +(218, 23), +(218, 36), +(218, 15), +(218, 24), +(219, 23), +(219, 36), +(219, 20), +(219, 32), +(220, 40), +(220, 26), +(220, 17), +(221, 23), +(221, 19), +(221, 31), +(221, 41), +(221, 26), +(221, 28), +(221, 32), +(222, 9), +(222, 40), +(222, 10), +(222, 17), +(222, 46), +(223, 9), +(223, 37), +(223, 10), +(224, 19), +(225, 19), +(226, 19), +(227, 19), +(227, 10), +(228, 19), +(229, 19), +(230, 23), +(230, 25), +(230, 15), +(230, 24), +(231, 23), +(231, 21), +(231, 24), +(232, 8), +(233, 8), +(234, 9), +(234, 35), +(234, 41), +(234, 36), +(234, 10), +(235, 23), +(235, 25), +(235, 12), +(235, 15), +(235, 24), +(236, 9), +(236, 10), +(236, 17), +(236, 46), +(237, 35), +(237, 36), +(237, 34), +(237, 10), +(238, 23), +(238, 25), +(238, 36), +(238, 32), +(238, 15), +(238, 24), +(239, 9), +(239, 11), +(239, 36), +(239, 34), +(240, 23), +(240, 36), +(240, 20), +(240, 32), +(240, 15), +(240, 24), +(242, 9), +(242, 26), +(242, 28), +(243, 35), +(243, 11), +(243, 36), +(243, 34), +(244, 48), +(245, 23), +(245, 33), +(245, 21), +(245, 32), +(245, 46), +(245, 24), +(246, 40), +(247, 41), +(247, 26), +(247, 28), +(248, 36), +(248, 26), +(248, 28), +(249, 43), +(249, 14), +(249, 33), +(189, 26), +(189, 28), +(250, 37), +(250, 33), +(250, 30), +(250, 44), +(254, 9), +(254, 10), +(254, 21), +(255, 48), +(255, 13), +(255, 17), +(256, 35), +(256, 36), +(256, 34), +(256, 10), +(257, 9), +(257, 13), +(257, 33), +(258, 9), +(258, 13), +(258, 33), +(259, 36), +(259, 34), +(259, 26), +(260, 9), +(260, 20), +(261, 9), +(261, 23), +(261, 10), +(261, 28), +(261, 17), +(261, 32), +(262, 31), +(262, 36), +(262, 30), +(262, 32), +(263, 26), +(263, 28), +(264, 9), +(264, 23), +(264, 32), +(265, 9), +(265, 26), +(265, 28), +(265, 32), +(266, 13), +(266, 39), +(267, 40), +(267, 36), +(267, 10), +(267, 30), +(267, 14), +(268, 9), +(268, 43), +(269, 9), +(269, 30), +(269, 32), +(269, 14), +(270, 9), +(270, 13), +(270, 40), +(270, 37), +(271, 9), +(271, 33), +(271, 34), +(271, 15), +(272, 31), +(272, 30), +(273, 35), +(273, 34), +(274, 9), +(274, 31), +(274, 36), +(274, 34), +(274, 32), +(275, 11), +(275, 37), +(275, 30), +(275, 44), +(276, 9), +(276, 23), +(276, 32), +(277, 36), +(277, 34), +(277, 26), +(277, 30), +(277, 28), +(278, 31), +(278, 36), +(278, 34), +(278, 26), +(278, 28), +(278, 14), +(278, 32), +(279, 9), +(279, 23), +(279, 31), +(279, 43), +(279, 30), +(279, 32), +(280, 23), +(280, 25), +(280, 15), +(280, 24), +(281, 31), +(282, 31), +(282, 30), +(283, 27), +(283, 28), +(284, 48), +(285, 48), +(285, 28), +(285, 47), +(286, 27), +(287, 26), +(288, 31), +(288, 30), +(289, 28), +(290, 9), +(290, 31), +(290, 32), +(291, 39), +(292, 31), +(293, 34), +(293, 26), +(293, 27), +(293, 28), +(294, 23), +(294, 31), +(294, 37), +(294, 36), +(294, 34), +(294, 26), +(294, 28), +(294, 32), +(295, 9), +(295, 32), +(296, 31), +(296, 34), +(296, 30), +(297, 40), +(297, 41), +(297, 39), +(297, 8), +(298, 40), +(298, 10), +(298, 17), +(299, 19), +(299, 41), +(299, 8), +(300, 40), +(300, 37), +(300, 36), +(300, 34), +(300, 10), +(300, 30), +(300, 17), +(301, 31), +(301, 40), +(301, 41), +(301, 30), +(302, 36), +(302, 26), +(303, 9), +(303, 19), +(303, 40), +(303, 41), +(303, 10), +(303, 8), +(303, 17), +(303, 47), +(303, 44), +(305, 9), +(305, 23), +(305, 32), +(305, 15), +(305, 24), +(306, 9), +(306, 23), +(306, 31), +(306, 32), +(307, 13), +(307, 14), +(307, 45), +(308, 9), +(308, 11), +(308, 37), +(308, 36), +(308, 34), +(308, 10), +(308, 32), +(309, 40), +(309, 41), +(309, 30), +(309, 17), +(310, 30), +(311, 37), +(311, 44), +(312, 11), +(312, 37), +(312, 36), +(312, 34), +(312, 17), +(313, 23), +(313, 40), +(313, 21), +(313, 17), +(313, 24), +(314, 31), +(314, 41), +(314, 10), +(314, 17), +(315, 23), +(315, 25), +(315, 33), +(315, 34), +(315, 45), +(315, 15), +(316, 36), +(316, 34), +(317, 13), +(317, 11), +(317, 37), +(317, 33), +(317, 36), +(317, 44), +(318, 48), +(318, 9), +(318, 22), +(319, 9), +(319, 22), +(319, 17), +(319, 14), +(320, 48), +(320, 16), +(320, 22), +(320, 10), +(321, 41), +(321, 39), +(321, 50), +(322, 11), +(322, 40), +(322, 36), +(322, 34), +(322, 10), +(323, 9), +(323, 23), +(323, 15), +(323, 24), +(324, 10), +(324, 18), +(324, 27), +(325, 9), +(325, 41), +(325, 10), +(325, 8), +(325, 27), +(326, 34), +(326, 43), +(326, 30), +(326, 28), +(327, 36), +(327, 26), +(327, 30), +(327, 28), +(328, 11), +(328, 10), +(329, 9), +(329, 21), +(330, 9), +(330, 34), +(330, 10), +(330, 27), +(330, 17), +(331, 9), +(331, 31), +(331, 30), +(332, 9), +(332, 31), +(332, 30), +(333, 14), +(334, 33), +(334, 21), +(334, 46), +(335, 30), +(335, 28), +(336, 41), +(336, 36), +(336, 26), +(337, 23), +(337, 36), +(337, 26), +(337, 28), +(337, 47), +(337, 15), +(338, 23), +(338, 21), +(338, 12), +(338, 15), +(338, 24), +(339, 9), +(339, 26), +(339, 12), +(340, 9), +(340, 37), +(340, 17), +(341, 37), +(341, 10), +(342, 9), +(342, 36), +(342, 34), +(343, 48), +(343, 10), +(343, 17), +(343, 14), +(344, 48), +(344, 13), +(344, 41), +(344, 10), +(344, 8), +(345, 19), +(345, 41), +(345, 36), +(345, 28), +(345, 47), +(346, 28), +(346, 29), +(347, 31), +(347, 34), +(347, 12), +(348, 9), +(348, 10), +(348, 12), +(348, 17), +(349, 41), +(349, 26), +(349, 30), +(349, 50), +(350, 9), +(350, 15), +(350, 24), +(351, 48), +(351, 16), +(351, 20), +(351, 10), +(352, 23), +(352, 36), +(352, 34), +(352, 15), +(352, 24), +(353, 13), +(353, 40), +(353, 37), +(353, 10), +(354, 37), +(354, 30), +(354, 44), +(355, 9), +(355, 19), +(355, 41), +(355, 28), +(355, 47), +(356, 9), +(356, 32), +(356, 44), +(357, 31), +(357, 41), +(357, 26), +(358, 31), +(358, 41), +(358, 26), +(358, 43), +(358, 28), +(359, 9), +(359, 31), +(359, 36), +(359, 8), +(360, 41), +(360, 30), +(360, 28), +(360, 51), +(182, 51), +(297, 51), +(291, 51), +(361, 9), +(361, 40), +(361, 37), +(361, 10), +(361, 28), +(361, 46), +(362, 9), +(362, 36), +(362, 34), +(363, 16), +(364, 31), +(364, 36), +(364, 34), +(364, 32), +(365, 48), +(365, 10), +(365, 17), +(365, 40), +(365, 37), +(366, 41), +(366, 50), +(367, 40), +(367, 41), +(368, 9), +(368, 13), +(368, 33), +(369, 10), +(369, 17), +(370, 41), +(370, 10), +(370, 8), +(370, 14), +(371, 36), +(371, 10), +(371, 18), +(371, 8), +(372, 11), +(372, 36), +(373, 37), +(373, 10), +(373, 30), +(374, 9), +(374, 8), +(374, 30), +(375, 30), +(376, 9), +(377, 20), +(377, 52), +(378, 20), +(378, 52), +(348, 52), +(313, 52), +(236, 52), +(222, 52), +(379, 9), +(379, 44), +(320, 50), +(381, 9), +(381, 15), +(381, 24), +(382, 28), +(383, 28), +(384, 9), +(384, 43), +(384, 30), +(384, 28), +(383, 43), +(382, 43), +(381, 43), +(385, 50), +(386, 16), +(386, 50), +(387, 16), +(387, 41), +(387, 50), +(388, 11), +(388, 34), +(389, 19), +(389, 47), +(390, 9), +(390, 13), +(390, 44), +(391, 9), +(391, 21), +(391, 44), +(392, 9), +(392, 15), +(392, 24), +(393, 19), +(393, 28), +(393, 47), +(394, 41), +(394, 26), +(395, 35), +(395, 11), +(395, 40), +(395, 36), +(395, 10), +(395, 52), +(395, 17), +(396, 10), +(396, 52), +(396, 17), +(397, 11), +(397, 33), +(397, 15), +(398, 42), +(398, 33), +(398, 12), +(399, 11), +(399, 36), +(400, 9), +(400, 33), +(400, 36), +(401, 19), +(401, 10), +(401, 17), +(401, 47), +(402, 34), +(402, 10), +(402, 52), +(403, 33), +(403, 15), +(403, 24), +(404, 9), +(404, 30), +(405, 48), +(405, 16), +(405, 41), +(405, 8), +(406, 9), +(406, 16), +(406, 41), +(406, 50), +(407, 48), +(407, 41), +(407, 8), +(407, 17), +(408, 18), +(408, 8), +(409, 35), +(409, 40), +(409, 10), +(409, 17), +(409, 46), +(410, 9), +(410, 23), +(410, 33), +(410, 36), +(410, 43), +(410, 28), +(410, 32), +(410, 47), +(411, 26), +(411, 28), +(412, 42), +(413, 9), +(413, 33), +(413, 17), +(414, 23), +(414, 33), +(414, 41), +(414, 36), +(414, 28), +(414, 47), +(414, 24), +(415, 37), +(415, 33), +(415, 21), +(416, 48), +(416, 22), +(416, 36), +(416, 34), +(416, 17), +(417, 9), +(417, 19), +(417, 30), +(417, 47), +(418, 11), +(418, 10), +(418, 28), +(418, 47), +(419, 9), +(419, 21), +(419, 24), +(420, 9), +(420, 11), +(420, 34), +(421, 48), +(421, 10), +(422, 17), +(422, 44), +(423, 22), +(423, 41), +(423, 27), +(423, 50), +(425, 48), +(425, 41), +(426, 36), +(426, 34), +(427, 28), +(428, 33), +(428, 21), +(429, 35), +(429, 34), +(430, 19), +(430, 13), +(430, 30), +(430, 47), +(431, 9), +(431, 19), +(431, 30), +(431, 47), +(432, 41), +(432, 53), +(433, 31), +(433, 41), +(433, 30), +(433, 50), +(434, 10), +(434, 52), +(434, 17), +(435, 47), +(436, 36), +(436, 34), +(436, 26), +(437, 25), +(437, 15), +(437, 24), +(438, 16), +(438, 10), +(439, 36), +(439, 26); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `gunun_ayeti` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `gunun_ayeti` ( + `ulasilan_sayi` int(11) NOT NULL, + `duzenlenen_tarih` int(11) NOT NULL +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=latin1; + +-- +-- Tablo döküm verisi `gunun_ayeti` +-- + +INSERT INTO `gunun_ayeti` (`ulasilan_sayi`, `duzenlenen_tarih`) VALUES +(206, 1433803571); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `kategoriler` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `kategoriler` ( + `kategori_adi` varchar(50) CHARACTER SET utf16 COLLATE utf16_turkish_ci DEFAULT NULL, + `kategori_id` smallint(6) NOT NULL AUTO_INCREMENT, + PRIMARY KEY (`kategori_id`), + UNIQUE KEY `kategori_adi_2` (`kategori_adi`), + KEY `kategori_adi` (`kategori_adi`(20)) +) ENGINE=MyISAM DEFAULT CHARSET=latin1 AUTO_INCREMENT=13 ; + +-- +-- Tablo döküm verisi `kategoriler` +-- + +INSERT INTO `kategoriler` (`kategori_adi`, `kategori_id`) VALUES +('Sebzeler', 1), +('Meyveler', 2), +('Kahvaltılıklar', 3), +('Etler', 4), +('Bakliyatlar', 5), +('Temizlik Malzemeleri', 6), +('Kozmetik', 7), +('İçecekler', 8), +('Pastalık Malzemeler', 10), +('Yağlar', 11), +('Muhtelif', 12); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `listeler` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `listeler` ( + `liste_id` smallint(6) NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `liste_adi` varchar(50) CHARACTER SET utf16 COLLATE utf16_turkish_ci DEFAULT NULL, + `liste_notu` varchar(1000) CHARACTER SET utf16 COLLATE utf16_turkish_ci DEFAULT NULL, + `tarih` timestamp NOT NULL DEFAULT CURRENT_TIMESTAMP ON UPDATE CURRENT_TIMESTAMP, + `uye_id` smallint(6) DEFAULT NULL, + PRIMARY KEY (`liste_id`) +) ENGINE=MyISAM DEFAULT CHARSET=latin1 AUTO_INCREMENT=45 ; + +-- +-- Tablo döküm verisi `listeler` +-- + +INSERT INTO `listeler` (`liste_id`, `liste_adi`, `liste_notu`, `tarih`, `uye_id`) VALUES +(29, 'piknik', 'Pazar düllük', '2014-02-03 17:57:59', 14), +(28, 'sembol', 'gelirken 1 francalı \r\nal', '2014-02-03 10:54:20', 56), +(26, '', '', '2014-01-31 07:58:32', 13), +(25, 'Sembol market', 'World card kullan', '2014-01-30 23:09:03', 13), +(30, 'piknik', 'Pazar düllük', '2014-02-03 18:05:44', 14), +(31, 'PAZAR', 'Ã?arÅ?amba pazarı', '2014-02-05 15:01:56', 57), +(33, 'real', '', '2014-02-09 06:43:19', 14), +(34, 'real', '', '2014-02-09 06:43:21', 14), +(35, 'real', '', '2014-02-09 06:45:41', 14), +(36, 'real', '', '2014-02-09 06:46:01', 14), +(40, '', '', '2014-03-22 21:18:04', 62), +(38, '', '', '2014-02-17 13:50:38', 14), +(39, '', '', '2014-02-17 13:50:39', 14), +(41, '', '', '2014-06-08 10:19:48', 14), +(42, 'haftasonu ', '', '2014-10-24 13:41:50', 1), +(43, '', '', '2014-12-25 01:16:02', 63), +(44, 'as', 'as', '2015-01-23 07:51:30', 69); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `secilmisler` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `secilmisler` ( + `urun_id` smallint(6) NOT NULL, + `liste_id` smallint(6) NOT NULL, + `miktar` varchar(100) CHARACTER SET utf16 COLLATE utf16_turkish_ci DEFAULT NULL, + `ek_not` varchar(100) CHARACTER SET utf16 COLLATE utf16_turkish_ci DEFAULT NULL, + `alindi` tinyint(1) DEFAULT '0', + KEY `miktar` (`miktar`), + KEY `ek_not` (`ek_not`) +) ENGINE=MyISAM DEFAULT CHARSET=latin1; + +-- +-- Tablo döküm verisi `secilmisler` +-- + +INSERT INTO `secilmisler` (`urun_id`, `liste_id`, `miktar`, `ek_not`, `alindi`) VALUES +(49, 18, ' kg', 'Ek not', 1), +(49, 17, ' kg', 'Ek not', 1), +(49, 21, ' kg', 'Ek not', 1), +(19, 25, '1 kg', 'Ek not', 0), +(56, 25, ' 1 paket', 'Ek not', 1), +(6, 40, ' kg', 'Ek not', 1), +(47, 25, '1 kg', 'hamsi', 0), +(5, 40, ' kg', 'Ek not', 1), +(10, 25, ' 1 kalıp', 'balkaya', 1), +(22, 25, '1 kg', 'Ek not', 0), +(74, 25, '5 kg', 'sof', 1), +(39, 25, '1 kg', 'Ek not', 0), +(49, 26, '2 kg', 'Ek not', 1), +(84, 25, ' kg', 'sana', 0), +(13, 25, ' 1 kg', 'çam balı', 0), +(14, 26, '1 kg', 'Ek not', 0), +(71, 26, '6 tane', 'Ek not', 0), +(25, 26, ' kg', 'çilek', 0), +(32, 26, '1 kg', 'Ek not', 1), +(33, 26, '3 baÄ?', 'Ek not', 1), +(68, 26, ' 12li', 'Ek not', 0), +(20, 28, '2 kg', 'Ek not', 0), +(57, 28, '1', 'head&shoulders', 1), +(10, 28, '1 kalip', 'balkaya', 1), +(16, 34, ' kg', 'Ek not', 0), +(21, 28, '1 kg', 'Ek not', 1), +(15, 29, '2 kg', 'Ek not', 1), +(74, 28, '5kg', 'Ek not', 1), +(33, 28, '2 bag', 'Ek not', 1), +(49, 28, '1 paket', 'Ek not', 1), +(17, 29, '1, 5 kg', 'Ek not', 0), +(45, 29, '1, 5 kg', 'Ek not', 1), +(72, 29, '5 tane', 'Ek not', 0), +(74, 29, '2 kg', 'Ek not', 1), +(6, 29, ' kg', 'Ek not', 1), +(28, 29, ' kg', 'Ek not', 0), +(30, 29, ' kg', 'Ek not', 0), +(34, 29, ' kg', 'Ek not', 0), +(35, 29, ' kg', 'Ek not', 1), +(38, 29, ' kg', 'Ek not', 0), +(39, 29, ' kg', 'Ek not', 0), +(60, 29, ' kg', 'Ek not', 0), +(70, 29, '2 tane', 'Ek not', 0), +(83, 29, '200 ml', 'Ek not', 1), +(14, 29, ' kg', 'Ek not', 0), +(15, 30, '2 kg', 'Ek not', 0), +(17, 30, '1, 5 kg', 'Ek not', 0), +(45, 30, '1, 5 kg', 'Ek not', 1), +(72, 30, '5 tane', 'Ek not', 0), +(74, 30, '2 kg', 'Ek not', 1), +(6, 30, ' kg', 'Ek not', 1), +(28, 30, ' kg', 'Ek not', 0), +(30, 30, ' kg', 'Ek not', 0), +(34, 30, ' kg', 'Ek not', 0), +(35, 30, ' kg', 'Ek not', 1), +(38, 30, ' kg', 'Ek not', 0), +(39, 30, ' kg', 'Ek not', 0), +(60, 30, ' kg', 'Ek not', 0), +(70, 30, '2 tane', 'Ek not', 0), +(83, 30, '200 ml', 'Ek not', 1), +(49, 31, '5 kg', 'Ek not', 1), +(74, 33, '5 kg', 'Ek not kg', 1), +(52, 31, ' kg', 'Ek not', 0), +(55, 31, ' kg', 'Ek not', 0), +(87, 31, ' kg', 'Ek not', 0), +(10, 33, ' kg', 'Ek not', 1), +(9, 33, '15', 'Ek not', 1), +(91, 33, '5 paket', 'gece', 0), +(78, 33, 'kakaolu', 'Ek not', 0), +(36, 33, ' kg', 'Ek not', 0), +(68, 33, ' kg', 'Ek not', 0), +(69, 33, ' kg', 'Ek not', 0), +(16, 34, ' kg', 'Ek not', 0), +(9, 34, '15', 'Ek not', 1), +(10, 34, ' kg', 'Ek not', 1), +(74, 34, '5 kg', 'Ek not kg', 1), +(91, 34, '5 paket', 'gece', 0), +(78, 34, 'kakaolu', 'Ek not', 0), +(36, 34, ' kg', 'Ek not', 0), +(68, 34, ' kg', 'Ek not', 0), +(69, 34, ' kg', 'Ek not', 0), +(9, 35, '15', 'Ek not', 1), +(10, 35, ' kg', 'Ek not', 1), +(74, 35, '5 kg', 'Ek not kg', 1), +(91, 35, '5 paket', 'gece', 0), +(78, 35, 'kakaolu', 'Ek not', 0), +(36, 35, ' kg', 'Ek not', 0), +(68, 35, ' kg', 'Ek not', 0), +(69, 35, ' kg', 'Ek not', 0), +(75, 25, '2 paket', 'sütaş', 0), +(9, 36, '15', 'Ek not', 1), +(10, 36, ' kg', 'Ek not', 1), +(74, 36, '5 kg', 'Ek not kg', 1), +(91, 36, '5 paket', 'gece', 0), +(78, 36, 'kakaolu', 'Ek not', 0), +(36, 36, ' kg', 'Ek not', 0), +(68, 36, ' kg', 'Ek not', 0), +(69, 36, ' kg', 'Ek not', 0), +(49, 38, ' kg', 'Ek not', 1), +(49, 39, ' kg', 'Ek not', 1), +(35, 40, ' kg', 'Ek not', 1), +(89, 41, ' kg', 'Ek not', 0), +(94, 41, ' kg', 'Ek not', 0), +(99, 41, ' kg', 'discover', 0), +(101, 41, ' kg', 'Ek not', 0), +(51, 42, ' kg', 'Ek not', 1), +(44, 42, ' kg', 'Ek not', 0), +(89, 43, ' kg', 'Ek not', 0), +(49, 43, ' kg', 'Ek not', 1), +(51, 44, ' kg', 'Ek not', 1), +(15, 44, ' kg', 'Ek not', 0), +(89, 44, ' kg', 'Ek not', 0), +(27, 44, ' kg', 'Ek not', 0), +(43, 44, ' kg', 'Ek not', 0), +(80, 44, ' kg', 'Ek not', 0), +(37, 44, ' kg', 'Ek not', 0), +(67, 44, ' kg', 'Ek not', 0), +(85, 44, ' kg', 'Ek not', 0); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `tag` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `tag` ( + `tag_id` int(10) unsigned NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `tarih` int(10) unsigned NOT NULL, + `tag_adi` varchar(100) COLLATE utf8_turkish_ci DEFAULT NULL, + PRIMARY KEY (`tag_id`) +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=utf8 COLLATE=utf8_turkish_ci AUTO_INCREMENT=54 ; + +-- +-- Tablo döküm verisi `tag` +-- + +INSERT INTO `tag` (`tag_id`, `tarih`, `tag_adi`) VALUES +(8, 1409423757, 'Müslüman Dünyası'), +(9, 1409430246, 'Allah''ın Sıfatları'), +(10, 1409515443, 'Müminler - Kurtuluşa Erenler'), +(11, 1409430307, 'Dünya Hayatı ve Ahiret'), +(12, 1409430318, 'Ölüm'), +(13, 1409430323, 'Dua'), +(14, 1409430330, 'Şeytan'), +(15, 1409430358, 'Yaratılış'), +(16, 1409430370, 'Erkek ve Kadın'), +(17, 1409430391, 'Salih Ameller - Takva'), +(18, 1409430408, 'Münafıklar'), +(19, 1409430430, 'Cihad - Emri bilmaruf nehyi anilmünker'), +(20, 1409430439, 'Misaller'), +(21, 1409515012, 'Nimetler - Rızık'), +(22, 1409430483, 'Helaller, Haramlar ve Günahlar'), +(23, 1409430507, 'Allah''ın Varlığının ve Birliğinin Delilleri'), +(24, 1409430528, 'Yeryüzü, Gökyüzü, Hayvanlar ve Bitkiler'), +(25, 1409430534, 'Bilimsel'), +(26, 1409430549, 'Kuran-ı Kerim'), +(27, 1409430559, 'Peygambere İtaat ve Sünnet'), +(28, 1409430572, 'Peygamberimiz'), +(29, 1409430587, 'Sahabe-i Kiram'), +(30, 1413172354, 'Önceki kavimler ve Peygamberler - Kıssalar'), +(31, 1409430620, 'Ehl-i Kitab'), +(32, 1411205776, 'Şirk-Tevhid ve Müşrikler'), +(33, 1409430645, 'İnsan'), +(34, 1409430653, 'Kıyamet Günü - Mahşer'), +(35, 1409430670, 'Cennet - Cehennem'), +(36, 1409430681, 'Kafirler, İnkarcılar ve Zalimler'), +(37, 1409430702, 'İmtihan, Musibet ve Sabır'), +(39, 1409430720, 'Muhtelif'), +(40, 1409440268, 'İbadet'), +(41, 1409465664, 'İslam'), +(42, 1409515814, 'Ahiret'), +(43, 1409669469, 'Melekler, Cinler - Gayb Alemi'), +(44, 1409669541, 'Tevekkül ve Teslim Olma'), +(45, 1409669574, 'Şüphe ve Vesvese'), +(46, 1410233750, 'Şükür'), +(47, 1410507542, 'Tebliğ - İrşad'), +(48, 1412392490, 'Ahlâk'), +(49, 1414407313, 'Tövbe - İstiğfar'), +(50, 1414408283, 'Şeriat'), +(51, 1416488468, 'Hac - Kâbe, Mekke'), +(52, 1417192102, 'Sadaka - İnfak'), +(53, 1427658453, 'Şiddet - Terör'); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `urunler` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `urunler` ( + `urun_id` smallint(5) unsigned NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `urun_adi` varchar(100) CHARACTER SET utf16 COLLATE utf16_turkish_ci DEFAULT NULL, + `kategori_id` smallint(6) NOT NULL, + PRIMARY KEY (`urun_id`), + KEY `urun_adi` (`urun_adi`(20)), + KEY `kategori` (`kategori_id`) +) ENGINE=MyISAM DEFAULT CHARSET=latin1 AUTO_INCREMENT=102 ; + +-- +-- Tablo döküm verisi `urunler` +-- + +INSERT INTO `urunler` (`urun_id`, `urun_adi`, `kategori_id`) VALUES +(5, 'Patlıcan', 1), +(6, 'Domates', 1), +(7, 'Elma', 2), +(8, 'Armut', 2), +(9, 'Yumurta', 3), +(10, 'Peynir', 3), +(11, 'Zeytin', 3), +(12, 'Tereyağı', 3), +(13, 'Bal', 3), +(14, 'Tavuk kuşbaşı', 4), +(15, 'Tavuk but', 4), +(16, 'Dana kıyma', 4), +(17, 'Dana kuşbaşı', 4), +(18, 'Dana pirzola', 4), +(19, 'Dana bonfile', 4), +(20, 'Portakal', 2), +(21, 'Mandalina', 2), +(22, 'Muz', 2), +(23, 'Nar', 2), +(24, 'Kabak', 1), +(25, 'Reçel', 3), +(26, 'Sucuk', 3), +(27, 'Tahin pekmez', 3), +(28, 'Salatalık', 1), +(29, 'Ispanak', 1), +(30, 'Soğan', 1), +(31, 'Yeşil soğan', 1), +(32, 'Patates', 1), +(33, 'Maydonoz', 1), +(34, 'Marul', 1), +(35, 'Biber', 1), +(36, 'Turp', 1), +(37, 'Lahana', 1), +(38, 'Mantar', 1), +(39, 'Havuç', 1), +(40, 'Karpuz', 2), +(41, 'Kivi', 2), +(42, 'Kavun', 2), +(43, 'Kiraz', 2), +(44, 'Tavuk pirzola', 4), +(45, 'Tavuk baget', 4), +(46, 'Tavuk bütün', 4), +(47, 'Balık', 4), +(48, 'Kemikli et', 4), +(49, 'Nohut', 5), +(50, 'Mercimek', 5), +(51, 'Kuru fasülye', 5), +(52, 'Pirinç', 5), +(53, 'Bulgur', 5), +(54, 'Siyah simit', 5), +(55, 'Şehriye', 5), +(56, 'Makarna', 5), +(57, 'Şampuan', 7), +(58, 'Saç kremi', 7), +(59, 'Sabun', 7), +(60, 'Sıvı sabun', 6), +(61, 'Deterjan(beyaz)', 6), +(62, 'Deterjan(renkli)', 6), +(63, 'Bulaşık makinesi deterjanı', 6), +(64, 'Bulaşık makinesi tuzu', 6), +(65, 'Bulaşık makinesi parlatıcısı', 6), +(66, 'Yumuşatıcı', 6), +(67, 'Çamaşır suyu', 6), +(68, 'Havlu kağıt', 6), +(69, 'Tuvalet kağıdı', 6), +(70, 'Peçete', 6), +(71, 'Maden suyu', 8), +(72, 'Kola, Gazoz', 8), +(73, 'Kahve', 8), +(74, 'Yoğurt', 12), +(75, 'Süt', 8), +(76, 'Un', 10), +(77, 'Kabartma tozu', 10), +(78, 'Pasta kreması', 10), +(79, 'Puding', 10), +(80, 'Çikolata', 10), +(81, 'Vanilya', 10), +(82, 'Hazır pasta', 10), +(83, 'Zeytinyağı', 11), +(84, 'Margarin', 11), +(85, 'Tereyağı', 11), +(86, 'Toz şeker', 12), +(89, 'Kıyma', 4), +(91, 'kotex', 12), +(94, 'Saç Boyası', 7), +(99, 'Oda parfümü', 6), +(100, 'Elektrik süpürgesi torbası', 12), +(101, 'Kapı arkalığı', 12); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `uyeler` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `uyeler` ( + `uye_adi` varchar(50) CHARACTER SET utf16 COLLATE utf16_turkish_ci DEFAULT NULL, + `sifre` varchar(50) DEFAULT NULL, + `admin` tinyint(1) DEFAULT '0', + `uye_id` smallint(6) NOT NULL AUTO_INCREMENT, + PRIMARY KEY (`uye_id`), + UNIQUE KEY `uye_adi_2` (`uye_adi`), + UNIQUE KEY `uye_adi_3` (`uye_adi`), + KEY `admin` (`admin`), + KEY `uye_adi_4` (`uye_adi`) +) ENGINE=MyISAM DEFAULT CHARSET=latin1 AUTO_INCREMENT=70 ; + +-- +-- Tablo döküm verisi `uyeler` +-- + +INSERT INTO `uyeler` (`uye_adi`, `sifre`, `admin`, `uye_id`) VALUES +('Burak', '8cdee5526476b101869401a37c03e379', 1, 13), +('Bilge', 'e10adc3949ba59abbe56e057f20f883e', 1, 14), +('Guler', '202cb962ac59075b964b07152d234b70', 0, 56), +('Mehmet Nuri', 'e10adc3949ba59abbe56e057f20f883e', 0, 57), +('hevalcan', 'e5dfc278e07fb1825a45b0234db61050', 0, 62), +('as', 'c20ad4d76fe97759aa27a0c99bff6710', 0, 63), +('sdf', 'c81e728d9d4c2f636f067f89cc14862c', 0, 64), +('alert("hello")', 'c4ca4238a0b923820dcc509a6f75849b', 0, 65), +('alert(document.cookie)', 'c20ad4d76fe97759aa27a0c99bff6710', 0, 66), +('alert(1)', 'c4ca4238a0b923820dcc509a6f75849b', 0, 67), +('">alert(1)', 'c4ca4238a0b923820dcc509a6f75849b', 0, 68), +('abc', '202cb962ac59075b964b07152d234b70', 0, 69); + +-- -------------------------------------------------------- + +-- +-- Tablo için tablo yapısı `yoneticiler` +-- + +CREATE TABLE IF NOT EXISTS `yoneticiler` ( + `uye_id` int(11) NOT NULL AUTO_INCREMENT, + `uye_adi` varchar(20) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + `sifre` varchar(50) COLLATE utf8_turkish_ci NOT NULL, + PRIMARY KEY (`uye_id`) +) ENGINE=InnoDB DEFAULT CHARSET=utf8 COLLATE=utf8_turkish_ci AUTO_INCREMENT=2 ; + +-- +-- Tablo döküm verisi `yoneticiler` +-- + +INSERT INTO `yoneticiler` (`uye_id`, `uye_adi`, `sifre`) VALUES +(1, 'Burak', '80ed019aa14dc14e68377af8faf26f05'); + +/*!40101 SET CHARACTER_SET_CLIENT=@OLD_CHARACTER_SET_CLIENT */; +/*!40101 SET CHARACTER_SET_RESULTS=@OLD_CHARACTER_SET_RESULTS */; +/*!40101 SET COLLATION_CONNECTION=@OLD_COLLATION_CONNECTION */; diff --git a/index.php b/index.php index 8d1b95d..6eaf7e5 100644 --- a/index.php +++ b/index.php @@ -11,10 +11,10 @@ case 'anaSayfa': anaSayfa(); break; - case 'yedekle': + /*case 'yedekle': if($giris_yapmis) yedekle(); else rapor(FALSE, "Yönetici girişi yapılmamış!", $header_url = "index.php?action=giris"); - break; + break;*/ case 'giris': if(!$giris_yapmis) giris(); else rapor(FALSE, "Zaten giriş yapılmış!"); diff --git a/templates/include/header.php b/templates/include/header.php index 384177b..9d591ac 100644 --- a/templates/include/header.php +++ b/templates/include/header.php @@ -56,7 +56,7 @@